*Yersiz eleştiri, utangaç övgü veya kınama iması taşımıyorsa ukalalıktan ileri geçemez.
* İltifatta pek dürüstlük aramam da, eleştiride
dürüst olamayacağımı hissettiğim an eleştiriden vazgeçerim.
*Eleştiri kaldıracak kadar büyük değilsen, övülmeye değmeyecek kadar küçüksündür. Earl Deason. (Eleştiri kaldıracak kadar büyük değilsen, ciddiye alınmayacak kadar küçük kalırsın. Muharrem Soyek)
*
Eleştirilmeye karşı tavrım eleştirenin tavrıyla oluşur. Kibirle iğneleyen
eleştiriye alaycı çuvaldızla yanıt veremezsem, donuk bir tepeden bakış atarım.
Edepli eleştiriyi ise şükranla karşılarım.
*Kendisini eleştiriye kapatan insan, başkasının
kusurlarını gözü kapalı hoş görmelidir. Eleştiriye kapalı insan adil vicdan
gereği başkasının kusurlarını da görmezden gelmelidir.
Ben böyle derken Ahmet İnam Hoca da eleştiriye açık olmanın önemine değinmiş: "Eleştiriye açık değilseniz eleştiri yapmada da problemli olursunuz. Eleştiri alma genişliğinizin olması lazım. Eleştirilmek zor bir iş. Ama eleştirilme terbiyesi diye bir şey olduğunu düşünüyorum. Bu canı geniş insanların edinebileceği bir yatkınlık. İçiniz geniş değilse her eleştiriyi hakaret ve kötülük olarak anlarsınız. Siz o eleştirinin başka maksatlarla yapıldığını düşünmeye başladığınız için o eleştirinin içeriğini göremiyorsunuz."
* Niyetimiz bağcıya sövmek değil de daha lezzetli üzüm yemekse, eleştirinin bir uyarı değil de algı paylaşımı olduğunu hatırlamalıyız. Eleştirdiğimiz insana zihin
ve gönül samimiyetiyle konu hakkında aydınlanmak üzere iletişime açık
olduğumuzu hissettirmeliyiz.
*Sırf tenkit, kinaye, kınama ve laf sokmadan ibaret bir söylem eleştiri sayılmaz. Eleştiren kişi, eleştirme kavramının özünü önemsemeyince, eleştirinin ciddiye alınmayışı önemsiz bir ayrıntı kalır. Eleştiride somut veriler üstünden giderek mevcut durumun olumlu ve olumsuz gerçekliğinin teorik ve eylemsel alt yapısı çözümlenmeye çalışılır. Durumu iyileştirme önerisi de eleştirinin iyi niyetli çözüm tasarımı olmalıdır.
Siyasi muhalefet eleştiriye çektiği bir konu üzerinde eleştiriden de ileri somut ilgiyle
durmalıdır; çünkü muhalefet iktidar adayı varsayılır. Neyi nasıl yapacağının
hem bilgisi hem de örgütsel davranışıyla beyan ederek iktidarı uyarmalıdır.
Uyarısına uyan iktidara yardımcı olmak ta muhalefetin vicdanı olmalıdır. Vicdanlı eleştiriye rağmen yanlış
yolda ilerlemekte ısrar eden iktidarı yavaşlatmak ve durdurmak amacıyla
demokratik ve ahlâklı her yol ve iş, siyasi muhalefetin ve siyaset üstü aydınların görev yüküdür. Yani muhalefet
sadece tenkit etmez, olumlayıcı çözüm önerileri ve örnekleriyle eleştiri işini yaparsa iktidara rakip olur. Aksi hâlde eleştirmenlikten ileri geçemez.
Demek ki öncelikle eleştirel siyasi muhalif mi yoksa sadece eleştirmen miyiz
onu fark etmiş olmalıyız.
Muhalefet
yapılacaksa iktidar eleştirisi demokratik siyasi eylemle birlikte yürütülmelidir.
Eleştirmenlik bilinciyle salt aydın eleştirisi yapılacaksa, eleştirinin muhatabı yetkili kurum ve
kişiyi sıkıştırıcı veya teşvik edici bir somut eyleme geçmeye gerek yoktur.
Eleştirinin konusu hakkında önceden bilgilenmek dürüst eleştiri için gerekli bir zahmettir. Çünkü eleştiri bir konu içinde rastlanmış veya bulunmuş birkaç yanlışı veya hatayı tenkitten ibaret değildir; konu bütünlüğü içinde kalarak yanlışın nedensel yapısını da çözümlemelidir. Doğruya sevk için eleştirmek üzere bilgilenme kaynaklarına ulaşamıyorsak, bu kez dönüp bilgi kaynaklarını kapalı tutan her neyse onu eleştirmeliyiz.
Sevgiyle eleştirin…
M. Soyek
***