bendeki seni,
gözlerimdeki feri çaldığın günden beri yangınlardayım...
yanıyor gökyüzü,
sokak sokak bu şehir,
diş diş dökülen baharlar,
gece yüklü gözlerim ve yarım kalan düşlerim
yokluğunu savurduğum kurak topraklarımda
alev alev kanıyor gelincikler
kül taşıyan ateşiyle avuçlarımda eriyor hayat
takvimimdeki son yaprak,
düşlere ödünç verdiğim gelişlerin,
ve en çokta yüzüme astığım gülüşlerin düşüyor tenimdeki ayaz yokluğuna
Üşüyorum yangınlarımda be ateş hattım.
Işık ol gel,
gözlerinden çağlasın yıldızlar
dökülsün, değsin denizlerimin göğüne
yakamoz olsun, poz versin gülüşlerin
geceye bulanmış sisli gözlerime
rüzgar ol gel,
gel ki, dalgalansın denizlerim saçların gibi
martılar aşka gelip daha beyaz öpsün
kıyıya vuran lacivert yalnızlığımı
köpürsün,
asırlık şarap gibi sevişlerini yüzdürdüğüm med-cezirlerim.
gel
ateş hattım,
kor nefesim, can sızım, alın yazım
gözlerinin buğusuyla, yağmurlarınla, okyanuslarınla gel
gel ki,
küllerimden doğsun menekşe gözlü mevsimler
ve zaman,
kana kana içtiğim yangın dudaklarında donsun...
ilhanaşıcı