URFAM-2
Rivayetlere
göre, yedi peygamber gelmiş
Hepsi de,
ayrı ayrı; mucizeler göstermiş
“Peygamberlerin
Şehri” diye anılır Urfa’m
Gururluyuz o
yüzden, Rabbim bize nur vermiş
Eyüp
Aleyhisselam, burada çekmiş çile
Musa
Aleyhisselam; ermiş çobanlık ile
Şuayıp
Peygamber de, bu bölgede yaşamış
Halkını hep
uyarmış; demiş: yapmayın hile!
İbrahim
peygamberin, doğduğu o mağara
Güvercinler
uçuşur; konar, üstünde dağa
Balıklıgöl
çevresinde, O’nun izleri vardır
“Mevlid-i
Halil” deriz, bulunduğu civara
Eyüp
Aleyhisselam, büyük sabır timsali
Urfa’mızda
yaşamış, malumdur onun hali
Makamı
buradadır, ziyarete açıktır
Ölmeden önce
insan, kesinlikle görmeli
Ulu Cami
içinde, var bir gizemli kuyu
Kimseler
çözememiş, şifalıdır hem suyu
Hak, İsa
peygamberin; mendili düşmüş derler
O yüzden
içeriz biz; ondan tarihler boyu
Birçok
evliyaullah, yatar topraklarında
Tarihten
izler vardır; bütün sokaklarında
Bulunmaz bir
şehirdir; gezip de görmek için
Güneş bir
farklı doğar; sabah ufuklarında
Allah’ın
“Hayy” ismine, mazhar dört zattan biri
Harran’da
yaşamıştır, O Hayat-ı Harrani
Öldükten
sonra bile, imdada yetişmiştir
Ziyaret
edilmeli, mutlaka O’nun kabri!
“Taşıyla
toprağıyla, mübarek bir şehirdir.”
Bunu; büyük
evliya, Üstadım söylemiştir
O’nun kabri
şerifi; Dergâh’ta bulunmakta
Ömrünce
Urfa’mıza, çok dualar etmiştir.
Urfa’da
ziyaret çok; kazanırız sevabı
Kesinlikle
aç kalmaz, yeriz türlü kebabı
Bizde çeşit
pek çoktur; şehrimiz mozaiktir
Bir arada
yaşarlar; Türkü, Kürdü, Arabı
Urfalı acı
sever, isot çok kıymetlidir
Bir tas isot
isteme; canını iste, verir!
Sabah
kahvaltısında, olmazsa olmaz acı!
İsot yoksa
sofrada; o an, mum gibi erir
En güzel
Ramazanlar, Urfa’mızda yaşanır
Maneviyatı
boldur; yerden, arşa uzanır
Bizde bir
bambaşkadır; mukabele, teravih
Yaşayan
bilir ancak; mânen çok şey kazanır
Sabah namaz
vaktinde, Dergâh’a gidilmeli
Ardından
Gümrük Han’da, demli çay içilmeli
Fazla
oyalanmadan, serin bir yer bulmalı
Çünkü Urfa’m
sıcaktır; aynen gönlümüz gibi
Urfa’mı
anlatmaya, sözler kifayet etmez
Hepsini
bitiremem, inanın zaman yetmez
Şimdilik
bunlar kâfi, gelip görün Urfa’mı!
Hamdi der ki:
bu şehri; görenler geri gitmez!
Mustafa GÜL (Hamdi)
(09.02.2017)