Cuma Namazı, erkeklere farzdır.
Bu cümle, çoğu Müslüman
kardeşimiz tarafından farklı yorumlanmaktadır. O yüzden, biraz açıklama yapma
gereği hissettim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim: Her
gün, beş vakit namaz kılmak; kadın, erkek her Müslümana farzdır. Bu, İslam’ın
şartlarından en önemlisidir. Cuma Namazı ise; sadece erkeklere farzdır. Cuma Namazının
yalnız erkeklere farz olması, erkelerin onu kılmak zorunda olduğu anlamına
gelmesine karşın sadece erkekler kılabilir demek de değildir.
“Cuma Namazı erkeklere farzdır,” cümlesinden kaynaklanan birkaç
hususa dikkatiniz çekmek istiyorum:
1-Yorum Farkı…
Bu cümleyi kendince yorumlayan
çoğu Müslüman erkek; sanki erkekler için sadece Cuma Namazı farzmış da diğer
namazlar farz değilmiş gibi algılayarak, üzerlerine farz olan beş vakit namazı kılmamalarına
rağmen cuma günü olunca büyük bir coşkuyla abdest alıp camiye koşuyor. Yanlış
anlaşılmasın! Namaza gitmek, gidebilmek her yönüyle iyidir, güzeldir ve de
gereklidir; buna sözüm yok. Ama… Şu, iyi bilinmeli ki; diğer vakit namazları,
nasıl bizlere farz kılınmış ise; Cuma Namazının hükmü de aynıdır. Günde beş
vakit namaz da Cuma Namazı gibi farzdır. O kardeşlerimizin cuma günleri gösterdikleri
aşkı, şevki diğer namazlar için de göstermeleri gerekir. Haftada bir, sadece Cuma Namazını kılıp diğer
vakitleri umursamamak; nasıl bir mantıktır anlayamıyorum!
2- Dayanak Noktası…
Beş vakit namazını kılmayıp da
sadece cumaya giden erkeklerin, neden bu şekilde davrandıkları ve neden kendilerini
cumaya gitmek zorunda hissettiklerini anlamak çok da zor değil bence. Çünkü bu
gibi kimselerin dayandığı, daha doğrusu korktukları bir hadis-i Şerif var.
Rasulullah (sav) “Kim, önemsemeyerek üç cuma
namazını terk ederse; Allah (cc) onun kalbine mühür vurur,"*
buyurduğu için çoğu erkek, cumayı kaçırmamak için azami gayret göstermekte. Hâlbuki
Rasulullah (sav), Cuma Namazının erkekler için ne kadar önemli olduğunu
belirtmek üzere bu hadisi buyurmuşlardır.
3- Anlayış Farkı…
Cuma namazının erkeklere farz
olması, kadınların gidemeyeceği anlamına da gelmez. Onlar da cumayı
kılabilirler. Fakat üzerlerine farz olmadığı ve mevcut camilerin kapasitesi cuma
günlerinde erkeklere bile yetmediği için kılmalarına gerek yoktur. Zaten
bayanlar için tavsiye edilen en makbul namaz, kendi evlerinde kıldıkları
namazlardır.
Gelelim bir diğer konuya:
Hafta da bir defa camiye gitmeyi
adet edinenler, birçok konudan uzak kaldıkları ve İslam dini ile ilgili
bilgileri çok çok eksik olduğu için tadili erkândan uzak, hatalarla dolu bir
namaz kılarak camiden çıkıp gitmekteler. Halbuki Cuma ’nın ve dolayısıyla
hutbenin bir adâbı vardır. Bu adap kurallarına uymak, Cuma Namazının sıhhati
için bir gerekliliktir.
Bu konuda Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kim, cuma günü evinde güzelce abdest alır ve Cuma Hutbesini konuşmadan,
huşu içerisinde dinlerse; o cuma ile gelecek cuma arasındaki hatta üç gün daha
fazlasıyla günahları bağışlanır. Kim de, hutbe sırasında yerdeki taşlarla
oynarsa; abesle iştigal etmiş olur.” **
Cuma Hutbesi ile ilgili bilinmesi ve hutbe okunurken önemle uyulması
gereken kurallar vardır.
Öncelikle şu bilinmelidir ki; hutbe,
vahyin tebliğ makamıdır. Yani: Cenab-ı Hak'tan gelen emirlerin insanlara
açıklandığı yerdir.
İmamın, hutbe için minbere çıktığı
andan aşağıya indiği ana kadar geçen süre hutbeden sayılır.
Hutbe; namaz gibidir ve namazdaki
saygı kuralları hutbe sırasında aynen geçerlidir.
O Yüzden;
Hutbe sırasında kesinlikle
konuşulmaz, tespih çekilmez.
İmam, hutbede dua içeren cümleler
kullansa bile; cemaat “âmin” diyerek mukabelede bulunamaz.
Hutbede, Rasulullah ’ın (sav)
ismi geçse, salavat getirilmez. (ancak kişi içinden salavat getirebilir)
Hutbe sırasında, cemaatten birisinin
bu yanlışlardan birini yaptığını görseniz, uyaramazsınız.
Cuma Namazı, Cuma Suresi’nin 9.
Ayeti ile kesin hüküm altına alındığından her Müslümanın onu cemaatle eda
etmesi şarttır. Fakat bu şartın geçersiz olduğu durumlar da vardır.
Bunlar: Hür olmamak, yolcu olmak ve
hasta olmaktır.
1) Hür olmamak
2) Kadın
3) Yolcu
4) Hasta olmak
Cuma namazını herhangi bir sebeple kılamayan kişi o günün öğle namazını
mutlaka kılmalıdır. Cuma namazını kılamadı diye öğle vaktinin farzı üzerinden
kalkmış olmaz.
KAYNAKLAR:
(*): (Nesâî, Cumâ, 2; Tirmizî,
Cuma 7; Ibn Mâce, Ikâme, 93)
(**): Müslim, Cuma 27; Hanbel,
Müsned, II, 424.