ezber bozanım
bu
gecede
kuraklık
demindeyim
bir
damlacık ta olsa kondur bir çiy tanesi dudağıma…
bilirsin
ki
aşk
mabedindeki katıksız ayinlerde
giyinmeyi
hiç bilmez faili iksir dudaklarım
geceye
ektiğim tüm düşler boy verse de
adını
bile bilmediğim tenlerde ağlıyor geçmişim
aylardan
griye
çalan bir pembe
günlerden
kesik bir kırmızı
ve
son kez de olsa öp beni ölümüne
ben
ki
yankısının
koynunda bir dağım
sisli
bakışlarımda gizlidir gözyaşlarım
rüzgarlarımda
dillenir kekik kokulu yaban türkülerim
kardelenler
kar bilir nefesimi
ve
ben güneşe inat
seni
hep zirvemde kendime saklarım
aylardan
ayazında
bir kış
günlerden
çatık kaşlı bir ayrılık
ve
son kez de olsa kefen ol sar beni ölümüne
boyası
dökülmüş bir maskenin içinde sabahlıyor gözlerim
boynumda
terk edilmiş bir yılan derisi
ellerimde
şafak kırıntıları
ve
t/uzaklarımda çok ça sen
aylardan
Babam
günler
ki hep Annem
ve
sen
ağrıyan
sol yanım
derinliğinde
kaybolanım
ezber
bozanım
seni
hesapsızca
ölesiye
sevmenin adı bir günahsa
bağışla
bu kulunu Tanrım
bağışla
ki
ateşlerinde
yanmaya geliyorum…
ilhanaşıcıkasımikibinonbeş