Zeytin dalı
Dalından terörü çırparken
Halkı
Yer zeytini!
Ağzında tat verir
Huzur balı…
Alparslanın ordusu
Afrin’de yine çalar türküsü!
Ya zafer ya da ölüm
Başkaca da yol yok
Budur ülküsü…
Dinliyor dağı, taşı, yeşillenmiş ağaçları
Tankların sesini!
Deliyor toprağını
Tankların izleri…
Bu son İslam ordusu
Kim bükebilir boynunu, söyleyin kim?
Allah yolunda iman olunca kurgusu…
Allah’u ekber!
…/
Yıllarca beslemiş havası suyu
Afrin’de beslemiş mağarası, kuyusu
Sızmışlar ülkeme beklenmedik bir anda
Ölüm yağdırmış pususu!
Çoluk, çocuk demeden…
Yok mu demeden daha, daha!
Ağzında anne sütü, yere uzanmış yeni doğan bebek
Tüterken sobası, tutarken bastonu, tekerlikli sandalyeden düşmüş yere yaşlılar
Üzülerek,
Koymuşlar insanları ateş çemberine gülerek
Ellerinde silahları ateş ederken üzerlerine!
Yazılmış, binlerce vahşi hikayeleri,
Öldürdükçe çoğalmış
Hesap sormayınca birileri…
Analar ağlamış
Mezarlıklar çoğalmış!
Şehit deyip deyip
Kendini teselli etmek alışılagelmiş
Acının düştüğü evin
Kınalı kuzularına…
Zalim perdenin ardında
Görünen cellatları dağlarda
Doymamışlar masumları öldürmeye, niçin, niçin?
“Müslümandı!”
…/
Akşamın son ışıklarında
Çöktü jetlerden zalimin üstüne bombalar!
Şimdi onlar veda ediyor yediklerine
Veda ediyorlar kırdıkları fındıklara…
Bu son İslam ordusu
Kim bükebilir boynunu, söyleyin kim?
Allah yolunda iman olunca kurgusu…
Allah’u ekber!
Saffet Kuramaz