Şimşekler çakıyor şehrimde yine,
Kışın son demleri, bahar gelirken.
Tutundum yaşama, sensiz bir güne,
Şakağımdan inen yaşı silerken.
Ben gerili yay, sen menzilsiz oktun,
Saçlarıma yağmur düşerken yoktun.
Hangi ara gittin, kayboldu yüzün?
Mevsimler pervane, hızlı geçmekte.
Her köşeye vermiş rengini hüzün,
Ruhum yokluğundan zehir içmekte.
Hasret fitilini süresiz yaktın,
Issız sokaklarda üşürken yoktun.
Nereye bu kaçış, nerde son bulur?
Her iklimde açmaz sevda gülleri.
Toprağın rahminde bitmeden ölür,
Bir gün bırakırsın hoyrat elleri.
Küskün bir çay gibi sessizce aktın,
Aşk yangınıma su taşırken yoktun.
Neden geceleri sızılar azar?
Devleşir karanlık, üstüme çöker.
Şafağın sökmesi uzar da uzar,
Şebnemler yaprağa içimi döker.
Beni bir muamma, açmaza soktun,
Onulmaz yaramı kaşırken yoktun.
Son pişmanlık fayda etmez bilesin,
Cemreler düşüyor, bak birer birer.
Can cananı hemen s/atmaz bilesin,
Bir asi rüzgârsın, inadın sürer.
Kırdın dallarımı, boynumu büktün,
Devrilmeyip sana koşarken yoktun.
18.02.2018
Muhittin Alaca