Orta Asya'dan göçen doludizgin
atlılar,
Sancağı dikmek için,
Malazgirt’e dayandı.
Yay gibi gerilmişti, o kartal
kanatlılar,
Alparslan tekmil verdi, kılıç
kından uyandı;
Hazırlanın yiğitler, mübarek
bir sefer var!
Yaratan bizimledir, ülkümüzde
zafer var!
Yıl bin dört yüz elli üç,
gelmişti fetih anı,
Sürüklendi gemiler, Bizans'a
korku saçtık.
Bütün cihan tanıdı, genç dahi
Mehmet Han'ı,
İstanbul surlarında, gedik
değil, çağ açtık.
Peygamberden müjdeli,
vazifeli sefir var!
Oklara göğüs geren, Ulubatlı
nefer var!
Anadolu yorgundu, tam nefes
alacaktı,
Uslanmadı Haçlılar, asırlar
geçse bile.
Çanakkale’de yine şer bizi
bulacaktı,
Sırtlanlar kümesinde olsa da
türlü hile;
Bu bayrak inmeyecek, size
ancak zifir var!
Zırhlılarınız varsa, bizde
Seyit, Cafer var!
Yedi düvel bıkmadı, dört
koldan sardı yurdu,
Hafife almışlardı, şanlı Türk
Milleti’ni.
Mustafa Kemal Paşa, yoktan
bir ordu kurdu,
Denize döktü toptan, son
düşman illetini.
Şerife Bacı, Kara Fatma, nice
cevher var!
Top-tüfeğimiz yoksa,
kazma-kürek, keser var!
Bitmez kuyruk acısı, her
çağda vampir gibi,
Çok farklı maskelerle
palazlanır hainler.
Kökleri çok derinde, görünmez
kuyu dibi,
İstikbale kasteder, irinle
dolu inler.
Halis Demir misali, birçok er
oğlu er var!
Damarlarda asil kan,
bakışlarında fer var!
Şimdi kin kusuyorlar, bombalı
pusularla,
Sırtımızda habis ur, terör
denilen bela.
Çakal postunu atar, oynarlar
kuzularla,
Tekbirler inliyorken, okunur
gece sela;
Minareler kıyamda, kubbelerde
miğfer var!
Her karanlığı boğan, kıpkızıl
bir seher var!
Mehmet’im, ‘Zeytin Dalı’ ile
menzilin Afrin,
Sende sarsılmaz iman, aynı
vakur, aynı ruh.
Umudusun mazlumun, korkususun
küffarın,
Paklansın coğrafyamız,
silinsin zalim güruh.
Şehit olsan naşına göklerden
inen nur var!
Cennet bahçelerinde, sana
müstesna yer var!
Bir ölür, bin dirilir, bizde
kahraman bitmez,
Sanmayın boyun büküp, bu
millet üzülecek.
Vatanımı bölmeye, asla
gücünüz yetmez,
Ay yıldızım gönderde, naz ile
süzülecek.
Ona al rengi veren, şühedadan
eser var!
Uğruna can verecek, Alaca'da
bir ser var!
Muhittin Alaca