Sen çekersen aydınlığını üzerimden kalırım katran mı katran bir karanlığın ortasında bir başıma. Kör olurum cümle güzelliklere; çiçeğe, kuşa, maviye.
Öyle yer etmişsin ki şu yaralı yüreğimde bir nevi saltanat kurmuşsun. Ömrümün merkez üssü olmuşsun, kalbimin süveydası, aklımın zoru...
Nasıl gideceksin şimdi?
Kasırga mı olacaksın?
Deprem mi yoksa?
Sel mi?
Beni kül edecek cehennem mi olacaksın?
Tek mermi yeter, sür namlusuna gözlerinin.
Tek yudumluk zehir kafi, sun dudağımın kurumuşluğuna.
Hangi gülün bülbülü olayım ben şimdi?
Bütün güller yabancı bana. Aşina değilim hiçbirinin kokusuna, meftun değilim hiçbirinin rengine.
Hangi el uzanacak düştüğümde yalnızlığın uçurumuna? Sımsıkı kavrayacak ve beni çıkartacak kalabalığına.
Ardına bile bakmadan nasıl uzaklaşacaksın?
Yüreğin yok mu senin?
Yüreğinde ben yok muyum?
Sen sahipsiz korsan beni, kurda kuşa yem dersin.
Hüzne duçar bırakırsın.
Gözyaşlarına teslim edersin.
Önce sağlığın dedim sana.
Sonra olmazsa olmaz mutluğun...
En sonda ise gücün kalırsa "ben" diyorum sana.
Sen okyanusunun kıyısında dursam da olur.
Dalgalarınla okşarsın beni, derinliğinle beslersin, maviliğinle süslersin.
Bir damlacığın ulaştı mı bana bunu 'abı hayat' bilirim şahsıma.
Sen susarsan bana, kulağımın zarı patlar.
Dengemi yitiririm, düşerim. Duymam bir daha huzurun sesini... Patlayan tomurcuğu, tekerleme söyleyen çocuğu, şarkı söyleyen aşığı, şiir okuyan yavukluyu... Bir ayindeymişim gibidir seni dinlemek beni. İçimi sesinle yıkıyorsun ve arındırıyorsun. Seni dinlerken kendimi sana teslim ediyorum ve huşu içinde kapıyorum gözlerimi.
Makarnayı seninle sevdim; domates soslu...
Altı çizili o kadar dizelerimiz var ki birbirimize yazdığımız...
İz bıraktığımız peçeteler var şiirlerimizle süslü...
Küsmüşlüğümüz bile var bir yaz günü; ardına bile bakmadan gittiğimiz.
Ve bir şiirle kavuşmuşluğumuz.
Düşünsene ne kadar da şiirsel yaşamışız?
Ne kadar da şiirle dolmuşuz?
Bunun bir anlamı olmalı...
Düşünsene sen bu şairin yazdığı en güzel dizesin.
Başkasının sana şair olmasına şiddetle karşıyım.
Şimşekten beter kıskançlığım var, değdiği yeri yakan...
Sana kem gözle bakana şiş'ten beter sözlerim var batan.
Hep uzakları hayal ederdin.
Gitmeliyim derdin.
Sil baştan yaşamalıyım hayatı derdin. Bu hayaline bile karşıydım çünkü ben yoktum içinde.
Gerçeğine ne dememi bekliyorsun peki?
Ne yapmamı istiyorsun?
Sen gidiyorsun ve ben hiçbir şey yapmadan yaşayacağım öyle mi?
Sensiz göğü yıkarım başıma.
Sensiz yeri yakarım.
Sensiz canı...