yine yıllandı dolaptaki kırmızı şarap
içilmeden rafa kondu
kadehler kalakaldı öylece
masanın başında bir ben bir de mum ışığı
boynunu büktü ay
şimdi ne yapar okyanus
yalnız nasıl çıkar mehtap
haleler vardı bir zaman etrafında
kaplumbağalar yolunu bulurdu
ilk adım seninleydi, ilk nefes
yumurtanın kabuğu sen diye çatladı
yine döndü dünya umarsız
yine aynı günün sonunda gözümü sensizliğe yumdum
kaplumbağalar hala yolda
hiçbir şey olmamış gibi okyanusun koynunda uyudular
sanki sen kollarımdaymışsın da her şey yolundaymış gibi
yokluğun neydi,
dünyasız ay olur muydu?
yoksa gelgitler sana ulaşmayı mı arıyordu
içim gidiyordu ama aramızda koca hiçlikler vardı
ancak birkaç metre içine çekiliyordu gönlüm
bazen sular altında kaldığı da olurdu
kaplumbağalar hala hayatta
yüreğim bir gün sana gelecek
ayın koynunda uyuyacak okyanus
sana sarıldığım günlere...
Online Üye
Online Ziyaretçi