Uşağum 114.
Yazılmadık ne kadı
ki, yazayım?
Kızılmadık ne kaldı ki, kızayım?
Bozulmadık ne kaldı ki, bozayım?
Herkes bir şey yazar, bozar uşağum!
Kimi kızar, kimi azar uşağum!
Sen yazarsın, biri
gelip göz atar
Yüze gitmez, kahrolası söz atar
Çamur atar, pislik atar, toz atar
Hayasızlar gezer tozar uşağum!
Canlar bizar, dostlar bizar uşağum!
Saldırırlar,
şahsiyetsiz sapıklar
Kısa yazar, kötü yazar, çabuklar
Din imandan her, değerden kopuklar
Edepsizler mezar kazar uşağum!
Ahmet çözer, Mehmet sızar uşağum!
Hiç yok yere kafa
bozar bir melam
boş konuşur ne söz bilir ne kelam
Hiciv bazen gereklidir vesselam
Usta düzer çömez çizer uşağum!
Şair sezer sözü dizer uşağum!
Der Mikdadî yerinde son vermeli
Bu sahadan sapıkları sürmeli
ya isminden, ya rumuzdan görmeli
Yoksa uzar, sözler uzar uşağum!
Bizi üzer, sizi üzer uşağum!
Şair Mikdat Bal