Devlet, Hükümet, Bürokrasi nedir? Neyin nesidir? Parlamenter sistemin anateması ne? Bunları kavramak anlamak her vatandaşın hakkıdır. İnsanın hayatını yakından etkileyen kavramlar, kurum ve kuruluşlardır.

Devlet, vatandaşın çok yönlü ihtiyacını temin etmek için parlamento aracılığıyla oluşmasına onay verdiği kurum ve kuruluşlardan ibarettir. Zaman içinde ihtiyaca binaen yenileri açıldığı gibi işlevini yitirenleri de kapatmak yine parlamentonun iznine yani yasama organına bağlıdır.

Devlet, bu kurumlar aracılığıyla vatandaşa hizmet etmekle yükümlü, hayatını kolaylaştırmakla vazifelidir. Bu konunun sorumlusu bürokrasidir,sorun çıkaran, görevini yapmayan, yapamayan bürokratlar yasalar çerçevesinde tecziye edilir, gerekirse görevden alınır, diretirse hükümet müdahale eder. Bu telaş ve heyecanın asıl nedeni vatandaşın mutluluğu ve huzurudur.Zaten bir devletin ya da hükümetin başka bir hedefi olamaz ,olmamalıdır.

Gelelim Devletimize ve Hükümetimize;

Devletimizin bürokrasisi maalesef genel olarak ifade edilirse sınıfta kalmış, hala da diretiyor,soğuk ve sevimsiz yüzüyle Bürokratlar, Devlet ile Millet arasında bir kara kedi rolünü oynamaktadır. Ayı/dayı ilişkisiyle, rüşvetle iş yürütenler hala da vardır. Bir değerli Valimizin şöyle dediğine tanık oldum. “Ne yazık ki ben dahi memlekete gittiğimde unvanımı belirtmeden bazen devlet dairesinde işimin olabileceğinden endişeliyim” gerisini vatan düşünsün artık.

Bilindiği gibi hükümetler meclisten "Güven Oyu" alarak göreve başlar, hatta Hükümetle ilgili bir gensoru mecliste kabul edilirse hükümeti düşürmek dahi olasıdır. Yani parlamenter sistamde esas olan meclistir. O zaman nitelikli meclis oluşturma işin en önemli tarafıdır. Yani vekil seçerken çok çok dikkatli olmak gerek.

Devletin çarkı hızlı dönerse:
1- Vatandaşın yüzü güler
2- Vatandaşın sağlığı korunur
3- Daha erken hakkına ulaşır
4- Zamanını iyi değerlendirir
5- Kendine olan güveni artar
6- Devletine sempatiyle bakar
7- Mutlu olur…vs.

Aslında bu kadar yeter de artar fakat vatandaş daha iyisine layıktır.Nitelikli vatandaş yetiştirip ona hizmetkar olmak her medeni devletin görevidir.

Bizde nasıl bakalım hele:
1- Devletin çarkı hala bazı kurumlarda yavaş çalışıyor
2- Bürokrasinin piyonu konumunda olan memur maşallah havasından geçilmez
3- “Bugün git yarın gel” uygulaması hala var
4- Bir kısım kendini beğenmeyen Devler Memurları bunalımlı bir vaziyettedirler,657 Sayılı yasa sayesinde yerinden de oldukları yok.
5- Devletin imkanlarından yararlanmak için fırsat kolluyor.Bir ödeme emrini imzalarken “benim payım nerede?” diyebiliyor.
6- Vatandaşa karşı kibar değil,kabalığı üzerinde
7- Vatandaş resmi dilimiz olan Türkçe'yi de bilmiyorsa vay haline! Tabi bazı kurum ve kişilerde bu fark edilir düzeydedir. Ama genelde bir rahatlama var. Hamdolsun...

Gel de bu sıkıntılar içinde mutlu ol, olabiliyorsan.?

Hükümet ne yapıyor acaba?
1- Sağlık alanında attığı adımlar takdire şayandır.
2- Özürlü vatandaşlarımız ve bakıcılarına verdiği ücret müthiş bir uygulamadır.
3- Öğrencilere Ders kitaplarının verilmesi gayet güzel bir hizmettir.
4- Avrupa birliği uyum yasaları büyük oranda kayda değerdir.
5- Toplu konut hamleleri de çok hoş gelişmeler...
6- Yakıt ve gıda dağıtımı da bu süreçte iyi sayılır, daha düzenli olabilir.
7- E-devlet iletişim imkanı da güzel bir gelişme...

Daha neler yapılabilir?
1- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı az daha kıymetlendirilebilir.
2- İşsizlik sigortası yaygın hale getirebilir
3- Eğitim-öğretim daha kaliteli hale getirilerek, gençliğe meslek kazandırılabilir..
4- Rehberlik ve danışma merkezleri kurulabilir
5- Özgürlükçü bir anayasa paketi çıkarılabilir
6- Din ve vicdan hürriyeti alanında bir adım daha atılabilir
7- Lise öğrencilerine harçlık verilebilir
8- Evlenen çiftlere evlenme katkısında bulunabilir
9- 5 yıl süreyle yeni evlilere 40m2'lik evler verebilir
10- En önemlisi de ideolojik devletten vazgeçmelidir
11- Kapsamlı bir siyasi af çıkarılabilir..…

Güzel şeyler saymakla bitmez… Hizmette sınır yok.

Peki bütün bunları ne ile nasıl yapılarak yerine getireceğiz? İşte bütün mesele burada saklıdır. Sene 1986 ABD menşeli bir dergi şöyle yazmıştı Türkiye için;” “160 milyon insanı besleyebilecek kapasitededir” diye. Sıkıntı çekiyorsak beceriksizliğimizdendir. Birilerinin Hükümete ayak bağı olmasından kaynaklanıyor. Meydana gelen her darbe sonrası Ülkemiz dolar bazında %50 fakirleştiğini % kaçımız biliyor? Çünkü her darbeden sonra Devlet sekteye uğruyor. Bu Hükümetimize dahi sağdan soldan saldırmaya çalışanlar var.

Memleketimizin neyi yok ki,
1- Memleketimiz tabii kaynaklar bakımından zengindir
2- Bol miktarda madenimiz vardır
3- Çalışmaya elverişli gençlerimiz vardır
4- İthalat ihracata elverişli bir ülkemiz vardır
5- Yardımlaşmayı seven, kanaatkar bir halkımız vardır
6- Dicle –Fırat ve GAP'ımız vardır
7- Verimli havzalarımız , ovalarımız ve ormanlarımız vardır
8- Üniversite Hocalarımız ve çalışan beyinlerimiz vardır.
9- Adalet ve merhameti ön plana çıkaran idarecilerimiz vardır.
10- Nükleer santrallerde kullanılabilecek Thoryum madenimiz iki trilyon dolar düzeyindedir
11- ……………………………
Başka bir şey yazmaya gerek var mı? Her bir şey var. Ama kararlılık ve cesaret az. O da olur inşallah. Selam ve dua ile...
( Alem Bilsin başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 24.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu