Leman gölünde delirdim coşkudan
Soğuğu elime sıçrarken suyundan
Buz gibi titredim dişimse gıcırdar
Kaz gibi uçtum uyanıp uykudan!
Ara caddeler gezerken sımsıcak
Gecesi sessiz gölgesinde tuzak
Renk cümbüşü her yerde, rengârenk
İnciden farkı yok, nasıl parıldar!
Neyse soğuk bitti, her şey daha tatlı
Her vitrin saat, durup göz atmalı!
Yer ışık parlar, her dilden gözde far
İçine bir de Türkçeyi katmalı!
Bir Ali Veli bekliyor heykeli
Ruhsuz insana benzemiş hayali
Avrupa için son model besbelli
Geçmiş tarihten anlatır serdarı…
Görünür birden San Piyer Bulvarı
Süslenmiş ne hoş, sütun ve duvarı
Çağırır gibi çan ezansız yâri
Aniden salar etrafıma narı!
Yoktur çok taşıt, özel araba kıt
Resim pencere, sanki her ev anıt
Elinde ite, bebeğim der yanıt
Gelenek işte, yok insan ayarı!
Kış engel değil, soğuk etse sefil
Dertte etmedim yüzüm yansa al-al
Yoktu binsem sal ısınmak için bal
Yalnız yürüdüm gezerken diyarı!
Nereye gitsem yoktu veren selam
Vardı fıskiye gölde, nem ve ölüm
Keyifle gezdim Cenevre’de akşam
İlahi sandım dinlerken gitarı…
Saffet Kuramaz