Kleopatra güneş gibi aydınlattı birdenbire odayı
Döküldü aşkın şarabı Nil sarhoş yakaran sarhoş
Neden çakmaz şimşek, yanardağ lavlarını püskürtmez
Belli ki, Allah rahmetiyle sunuyor kuluna aşkı hoş!
Firavunlar kasırgadan sonra piramitte mumyalanmış
Özgürlük sarhoşluğu domaklesin kılıcından yansımış
Yağmurdan sonra doğa gibi, insan kalbi de arınmış
Karanlıklar gezegeni bundan sonra nasıl olsun ki loş!
Yaşasın aşk,
Sokaklar inliyor, herkes dışarıda
Gözlerdeki sevinç, camilere mahya oluyor gönüldeki meşk
Sarılıyor insanlar, kardeşlik türküsü ballanıyor arıda…
Kleopatra, altın kuşağında apak gelinlikle süzülüyor
Düğün gecem bugün yalnızca lainler üzülüyor
Birbiri ardınca mumlar gittiğim yere düzülüyor
Ay masum, saray döşenmiş sanduka, eğlence cümbüşte dua!
Kıyın nikahımı...
Yaşasın ebediyet
Kavuşmaksa gerdeğinde Allah’a
Bu gece dantelli oyadan elbise, bitiyor eziyet
Toprağın altında aşk, kavuşuyor felaha!
Yaşasın aşk,
İmanın sadakatine döşeniyor köşk
Aşık tadıyor daha önce tatmadığı zevk
Kevserin kenarında görünürken peygamber!
Saffet Kuramaz