4x4, sıcaktan kavrulmuş toprağı, lastiklerin arkasından savuruyor, ön cam tozdan neredeyse kapanmış, araç sallanıyordu. Direksiyon başındaki genç, şişeyi ağzına götürdü. Ucunu dudaklarıyla zoraki yakaladı. Kafaya dikti ama dilinin ucuna sadece bir damla geldi. “Hangi ara bittin!” Yan tarafa baktı. “Arkada, soğutucuya bir uzansan.” Aşağı yukarı aynı yaşlardaki arkadaşı oralı olmadı. Gözleri telefonda tuşlarla savaşıyordu. Şişeyi kucağına fırlattı. “Heyyy! Kime diyorum!” Bir elinde telefon arkaya uzandı. “Kız cevap yazmıyor.” Zorlanarak şişe suyu aldı. “Buz, buz!” Koltuğa oturdu. Su donmuş, şişeyi şişirmişti. Kapağını açtı ancak bir damla dahi akmadı. Dizlerinin üzerine yatırdı. Yumrukluyordu. “Gönül işlerinden anlarsın, ne yapmalı?” “Az bekle az!”