Ha
düştüm, düşeceğim azaldı umutlarım;
Ölüm
denen nihayet koşarken emeline;
Ne
zaman tükenirse sevdana yanıtlarım;
Kurban
etmek kendimi saçının bir teline…
Ölüm
denen nihayet koşarken emeline…
Ey
varlığı güneşim yokluğu zindan karam;
Ne
zaman ulaşacak ne vakit sana sesim;
Meraklanma,
düşünme derdime derman yaram;
Bıktım
artık eyvallah tamam derken nefesim…
Ne
zaman ulaşacak ne vakit sana sesim…
Muhtacımsın,
el açtım hep seni dilenirken?
İki
yarım bir bütün olmayınca, tam olmaz;
Hasretin
kör bıçağı hasretle bilenirken;
Vuslatın
güler yüzü yüreğimde gam olmaz…
İki
yarım bir bütün olmayınca, tam olmaz…
Gel
ey ömür bakışlım gel ey neş’e törpüsü;
Gündüzken
hayalime gece düşüme dolan;
Gel
ey sensiz hayatın yarım kalan öyküsü;
Aklıma
geldiğinde fikrime sahip olan…
Gündüzken
hayalime gece düşüme dolan…
Sen
emret, yıldızları takayım saçlarına;
Gökyüzünden
indirip güneşi söndüreyim;
Yeter
ki gam dolmasın kirpiğin uçlarına;
Olur
dersen dünyayı tersine döndüreyim…
Gökyüzünden
indirip güneşi söndüreyim…
Düşersem
kurtulurum diyerek bakındığım;
Gözlerin
gözlerimde bir uçurum kenarı;
Yağmur
olsa damladan tenini sakındığım;
Tükenmiyor
sensizken şarkıların efkârı…
Gözlerin
gözlerimde bir uçurum kenarı…
Ali
ALTINLI – 23.07.2018
Saat:
16:16