İmkansız Aşkın Anatomisi 2
O yabancının acaba buralardamı düşüncesi aklımı karma karışık ediyordu ..kimdi bu ve neden aklıma mıh gibi çakılı kalmıştı..içimde tarifi imkansız bir duygu ile merdivenleri indim sokağa çıkmak için attığım her adım bir başka duguyu da beraberinde getiriyordu.. ve kapının önüne geldiğim zaman sanki en son bakıştığımız yerde beni bekliyormuşcasına o yöne baktım ama yoktu..ve ilerledim yolun karşı tarafında bir aracın içinde oturan birinin varlığı dikkatimi çekmişti..ve her adım gölgede kalan yüzü bana netleştirdiği zaman anladımki o beni bekliyor ve gitmemişti..
Duygularım beni yanlışmı yönlendiriyor diye son bir defa bütün gücümle arabanın içindeki yüze baktım elinde sigarası ile direksiyon başında oturanın o yabancı olduğuna artık emindim..garip bir histi bu sanki yağmur sonrası doğan güneşin yüzünüze vuran sıcaklığını taşıyordu,ve sadece gözlerindeki o cayır kuşlarının ürkekliğiyle aklımı karıştıran bu yabancı kimdi ve daha önce neden hiç görmemiştim düşüncesi ile evime doğru yol alıyordum..kapının önüne geldiğim zaman arkama dönüp baktığım zaman aradaki o uzun mesafeye aldırmadan benim peşimden gelen o aracın bir köşede park ettiğini farkettim.. siteden içeri girdiğimde hızla asansöre yöneldim..bira an önce 5 kata çıkmak ve evimin penceresinden dışarı bakmak istiyordum ve öylede yaptım.
Saat hayli ilerlemişti ve o yabancı evimi görebileceği en rahat bir boşluğa aracını çekmiş bekliyordu..benimse görebildiğim tek şey sigaranın ufak tan yanan ateşiydi..ve saatler gece yarısı 00 gösterdiği zaman tekrar baktığım zaman aracın gitmiş olduğunu gördüm bir hayal gibiydi her şey ,kimdi o ve ne zaman geldi ve ne zaman gitti.
Gece boyunca aklımda nedenler vardı ..ve yatağıma uzandığım zaman o nedenlerle uyumuşum..sabah uyandığım da ise ilk işim aynı yere bakmak oldu ne zaman kırmızı bir araç görsem içim bir başka duygunun rüzgarında üşüyordu..ve o gün dersim yoktu öylesine harika bir gündü ki..evde kalamım esaretlik olacağını düşündüm..saat 11 gibi kahvaltı ya oturdum ,nedense sadece bir bardak çayla masamı toparladım ve hazırlenıp evden çıkma fikrinin daha uygun olacağını düşündüm hazırlandım ve evden cıktığım zaman saatim ögle vaktini gözteriyordu..kendimi doğruca çekmecede sahilde buldum..uzun bir müddet yürüdüğümü hatırlıyorum..ve zaman ne cabuk geçmişti saat 4 gibi aynı kafeye gittiğim zaman ..arkadaşlarımı masada oyun oynarken buldum..beni görenler şaşkınlıkla bu gün ders varmıydı diye karşıladılar beni..hayır yoktu diyerek bir yere oturdum ve oyun oynamakta olan arkadaşlarımı izleme başladım..
O bahcenin en tontonu olan yaşlı bir amcamız vardı 78 yaşlarında şekermi şeker biriydi.. adı mustafa idi, mustafa amcamız hayırdır kızım dersmi vardı diyerek yanıma sokuldu..olmadığını havanın güzel olduğunu ve oyun oynamaya geldiğimi söyledim.. o zaman bir masada biz kuralım mı ,sorusuna evet yanıtı verdim ,verdim ama her zaman bahce girişine sırtımı dönen ben bu sefer bahce girişini görebilecek şekilde kendime yer seçtim..bu oyun arkadaşlarımızdan bir abimizin dikkatini çekmiş olacak ki..hayırdır ters oturdun diyerek beni uyardı.bu seferde böyle olsun diyerek oyuna başladık..ama aklım yabancıda gözlerim bahcenin girişinde idi..ama ne gelen vardı nede giden..belki gelen çoktu ama beklenen yoktu..bir parti oyunu bitirdiğimiz zaman saatin 17, 15 i gösterdiğinin farkına vardım.. ikinci oyun için beni bekleyen arkadaşlarımla yeni bir oyuna başlamıştık ki
Kapıdan girenin varlığı ile yüzüme inen bir gülümsemeyi ve o yüzümün güleç ifadesini hayatım boyuncada unutmayacağım bir anı olarak bende saklıdır..ve o yabancı sağa sola selamlar vererek yine benim masama geldi musade varmı diyerek izin istedi ve oturdu..ve masamıza gelen garsona çay söyleyen o yabancı bizlerede çay söyleyerek masamızın bir kenarında oyunumuzu izlemeye koyuldu..yüzü çaprazımda idi ama bazan bakışlarını üzerimde hissediyor ve o anda o tarafa döndüğüm zaman bakışlarını kacırmış oluyordu..masadaki oyun arkadaşımla samimi konuşmasından adının yasin olduğunu öğrenmiştim..yasin diye adını içimden geçirdiğimi hatırlıyorum..ve oyun boyunca bir kaç kelimelik konuşmanın dışında konuşmadı hiç, sadece benim konuşmalarımı, gülmelerimi dinlediğini ve bundan büyük bir haz aldığın hissetiren bir tavır içinde idi..ve oyunu her alışımda ise yüzüne düşen tebessümün farkında idim..ve oyun bitti..rakiblerimden biri oyun bitimi sonrası gitmem gerek diye yerini bıraktığı zaman benim ortim olan arkadaşı yasin gel oyuna diyerek masaya davet etti..ama bu seferde ben..arkadaşlar güzel bir oyundu gitmem gerek teşekkürler diyerek masadan kalktığım zaman yasinin yüzünün şeklinin değiştiğini gördüm..iyi akşamlar diyerek ayrıldım..o anda masada bir başka oyun başlamış olduğu için olsa gerek ki masada kalan yasin oyunda besne evime gelmek üzere yolda idim..
ve zaman su gibi geçiyordu aklımın bir köşesinde duran bir bakış ve bir isim vardı artık ve ellerri gözlerimin önünden gitmiyordu hiç nasırlı bir elleri vardı aradan 2 gün geçmişti ki..ben oraya hiç uğramadım..perşembe günü dersim vardı taki o perşembe güne kadar,o perşembe günü öğle vakti bir gibi evden çıkardım saat 2 gibi kafede olurdum ve yine her zamanki gibi aynı saatte kafeye gittiğim zaman yasinin o gün orada ve masasında ikisi bayan olmak üzere oyun oynadığını gördüm.. beni görmemişti..kendime kafemizin en kuytu yerini seçerek oturdum ve elimdeki kitabı acarak kendimce derslerimle ilgili notlara bakmaya başladım..ve kendime bir çay söyledim..1 saate yakın bir zaman geçmiş olmalıki..her zamanki oyun arkadaşlarım yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı.. haydı oyuna diye masaya içeri çağrıldığımda yerimden kalktım ve onda o gözlerle karşılaştım varlığımın farkında bile değildi benim..neden olaçakti ki , ve masamıza geçöiştik ama bir kişi eksiktik ve birinin yerine oyunu biten xxxxx masaya oyuna davet edildi davet. sağ tarafıma .kolumun üstüne düşmüştü xxxxx ve benim rakibimdi artık..
devamı yarın
(
İmkansız Aşkın Anatomisi 2 başlıklı yazı
Aysu tarafından
1.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.