Güneş bana gülümsemez, yazım kışa benzer,
Mevsimim yeşil giymez kuruyan taşa benzer,
Mavi bulutların döktüğü, gözde yaşa benzer,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Geçtim, gördüm, Mecnun’un, geçtiği yoldan,
Hem gamzesi, hem gözü, saldırdı, iki koldan,
Bu günkü yaralı kalbimin, sebebi aha ondan,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Zihnimde ona benziyor, duyduğum, her isim,
Sureti hepten aynıdır, baktığım bütün resim,
Onu gördüm göreli, kabarıyor tüm hevesim,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Can dan mühimdi bana, can dan aziz bildim,
Yüreğim dağınık parça, tamamı ikiye dildim,
Biçare gönle hasret katacakmış, ne bilirdim,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Yokluğu artık, garip gönlümün tek matemidir,
Yüreğim, onun aşk limanına yanaşmış gemidir,
Bütün sevgiyi içimize akıtan yüce takdir midir,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Komedi hiç değil, romantik dram mı, ne desem,
Beraberken ilgisizdi, dönüp bakmazdı, inlesem,
İnsan hep mi böyle! Alakalıdır, doluysa, kesem,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Dalgın duruyorum, sureti süzülür geçer açıktan,
Gönlüm, uzaklarda, bur da sanırım, mahsustan,
Gözümde damlalar dolusu, olsun iyi hiç yoktan,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Asıl hikaye şudur, kökü, gözün, göze teması,
Gamzesi, yanakta, gecede doğan ayın siması,
Al al yanağı ışılar, parıldar, sanki yaz elması,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Ben bu çileyi, nereden, kaç paraya, satın aldım,
Kurumadan çok önceleri, yeşeren taze daldım,
Leyla dedim, zavallı başla, bu hâllerde kaldım,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Hasret çizgileriyle dolu, kırışık şu alın yazım,
Yokluğu gönlümü hırpalayan çok derin sızım,
Kapı, pencerededir iki gözüm, gelmez ansızın,
Hasret yüklü ömrümün, tükenmez çilesi!..
Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)