Bir yangın
vardı görsen, manasında neminde,
Demek ki
gözlerime, bakmayı bilmiyorsun.
Vuslatı
yakıyordum, hasretinin deminde,
Usul usul
özlemle, akmayı bilmiyorsun.
Mecnun
değildim amma, hiç etmiştim ben onu,
Ben ukala değilim ,bizimle ilgi konu,
Sabır taşları
çatlar, sanma ki yoktur sonu,
Tespih edip
sevdayı, çekmeyi bilmiyorsun.
Eğer ki
baksa idin, saf tutardık aşka biz,
Bir yürekte
tutuşur, yetmezdi nefesimiz,
Tarihin yaprakları,
anılarda kalır iz,
Anladım sayfaları,
ekmeyi bilmiyorsun.
Arada kızmak
gerek, edalara nazlara,
Türküler döşeseydin,
ağıt olup sözlere,
En ulvi
sözcükleri, name name sazlara,
Notalarla birlikte,
çakmayı bilmiyorsun.
Bak değişti
dünyamız, yatan kör kalkan şaşı,
Aç geziyor
mahalle, yetişmiyor maaşı,
Neyleyim
söyleyiver, çile sardığım yaşı,
Umuduma bir
çıra, yakmayı bilmiyorsun.
Hercai bir
düş için, heba etme hayatı,
Sevgi ek
sen dünyaya, Ademin nasihatı,
Eksik etme
dilinden, zikri ve selavatı,
Derdini sebat ile, dökmeyi bilmiyorsun.
Allah’ın huzurunda, çökmeyi bilmiyorsun…
Adem
Efiloğlu