AİLE KÜLTÜRÜNDEN BİR KESİT
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 25.12. 2018
………………………………………………
Saygı değer okurlarım. Bugün sizlere
aile kültüründen bir kesit sunarak sohbet yazıma başlamak istiyorum. Rahmetli
babam Halaf Ayaz, dedem savaştan dönmeyince, öksüz kalmış ve babasız büyümüş.
Ama, kur’anı kerimi çok iyi bilirdi ve
1943 senesinde askerde yazıcılık yapmış bin zat’ı muhteremdi. Koskoca Yakacık
“Zıranba” köyünde 4 okur yazardan birisi
kendisi idi. Söze çok önem verirdi. Ve derdi ki “Söz ucuz değil, insan verdiği sözü
yerine getirmek zorundadır. Eğer verdiği sözü yerine getirmez ise,
insanlar içinde itibarı ve değeri olmaz” derdi. Ben de gençtim. Herkes sözünden dönüyor, sen de dönersen ne olur deyince. “Ben herkes miyim?. Ben 5 vakit abdest alıp namaz
kılıyorum. Bu ibadetimi verdiğim sözden dönerek, araya veremem. Sözünde durmayan insan fesat sayılır”
Derdi. Hasılı kelam kendisi ile çok tartışırdık. Ben de sözün ucuz olmadığını
daha sonra ve çok geç öğrendim. Rahmetli babam bu konuda çok haklı imiş.
Ayrıca, “Haram ile beslenen bir çocuktan da hayırlı bir iş beklenmez” derdi.
Ben babamın bu sözüne de çok önem
veriyorum, aynı sözü çocuklarıma da
söylüyorum.
Şimdi size rahmetli annem Firdevs ile ilgili bir anıyı anlatmak
istedim. Sizler ile paylaşmakta yararlı olacağımı sanıyorum. 1960 lı yılların
sonuna doğru. Tarlalarımızda orakla biçtiğimiz buğday başaklarını köyün harman
yerine, ya develerle, ya da, at
arabaları ile taşırdık. Develerle taşımak için de, deveciden sıra
almamız gerekiyordu. Babam bir günlüğüne, bir kamyon kiraladı. Kamyonun günlüğü sabahtan
ikindi ezanına kadar 75 TL idi.
Şimdi kamyonla biçtiğimiz buğday başaklarını köyün harman yerine taşımaya başladık. 5
dönüm getirdik ikindi ezanı okunmaya
başladı. Ama tarlada bir kamyon dolusu buğday başağımız daha var. Çünkü bitiremedik. Kamyoncuya
rica ettim. Dedim ki, kamyonun günlüğü 75 TL. 5 kamyon getirdik. Her seferi 15 Tl ye geliyor. Bu
bir sefere de 15 TL vereyim, günlüğün 90
TL ye gelir. Bir kamyonluk buğday başağını da getir, bizimde işimiz bitsin
dedim. Bizi 2-3 gün at arabası ile
develerle uğraştırma dedimse, kamyoncu hayır dedi ve işi bıraktı. Biz 2,5 gün
at arabası ile uğraştıktan sonra,
kamyoncunun, kamyonu bozulmuş. Bana para istemeye geldi. Ben “param yoktur
dedim”. Rahmetli annem dışarıdan içeriye girdi, “ Oğlum hoş geldin çavuş, yel
mi attı? Sel mi attı? Hayrola “ Dedi. Çavuş “Firdevs Teyze kamyon parça kırdı,
Adana’ya almaya gidecektim. Ahmet’e
para için geldim. Şansımdan parası yokmuş” Deyince,
Annem “Oğlum, Köroğlan, benim sütümü emen yalan söylemez. Bak çavuş seni adam sayarak, sana paraya gelmiş. Kendisinin
de adam olmadığı seni ilgilendirmez.
Çavuş ne kadar para istiyorsa ver, ne zaman getireceğini de sorma” deyince,
Çavuş “Vallahi Firdevs Teyze beni terlettin” Diyerek, utancından cebinden
çıkardığı bir mendil ile terini silmeye başladı. Annem “Terleme oğlum. Adam ol “ dedi, Çavuş “Vallahi terledim
Firdevs Teyze” dedi. Ben Çavuş’a o zaman
istediği parayı cüzdanımdan çıkararak verdim. Ama çavuşta utanır yüz varmış.
İşimi bitirmediğinden çok utandı. Bir yer de, bir yanlış yaparsanız, sonradan
pişman olmak, utanmak, insana hiç bir şey kazandırmıyor.
Annem bana kör oğlan diye seslenirdi. Ve derdi ki, “Oğlum kör oğlan
seni sevmeyen de, senden bir şey isterse, Allah rızası için ver. Onu boş döndürme. Allah sana yaptığın
iyiliklerin mükafatını verir” derdi. Ben şimdi halen onun sözünü tutmaya çalışıyorum. Sizlere de tavsiye ediyorum. Allah rızası için iyilik ediniz diyorum. İnanın ben Allah rızası için
ettiğim bir çok iyiliklerin mükafatlarını başka başka yerlerden gördüm. Allah’ıma şükürler olsun, Allah
iyilik etmekten de geri koymasın.
Saygıdeğer okurlarım; Her zamanki dediğim gibi. Beni unutmayın, bir başka sohbet yazımda sizler
ile yine buluşalım diyorum. En güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun. Hoşça ve
dostça kalınız.