Ahmet
AYAZ
Gaziantep
Güneş Gazetesi 15-8-2023
……………………………………..
Saygıdeğer okurlarım.
Bugün sizlere Türk Halk Müziğimizin, temel taşlarından olan Muzaffer
Sarısözenden söz etmek istedim. Bu gibi değerlerimiz, toprağa gömülmemelidir.
Ayrıca kağıt üzerinde kalmamalıdır diye düşündüm. Bu değerlerimizi yaşatıp,
genç kuşaklara aktarmak, genç kuşaklara
tanıtmak bizlere düşüyor.
1899 yılında Sivas da .
doğdu. İlkokulu Sivas'ta bitirdikten sonra lise öğrenimine Sivas'ta başladı.
Ancak öğrenimini tamamlamadan Sivas Valiliği tarafından müzik öğrenimi görmesi
için İstanbul Belediye Konservatuarına gönderildi. Burada 4 yıl öğrenim gören
Sarısözen bir süre konservatuar müdürü Yusuf Ziya Demircioğlu'yla birlikte
folklorla ilgili çalışmalar yaptı. Daha sonra Sivas'a gelerek önce öğretmen
okulunda sonra da lisede müzik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği sırasında bir
yandan da halk müziği ve oyunlarıyla ilgili derleme çalışmalarını sürdürdü.Halk
oyunlarından halaylarla ilişkin ilk yazılar Sarısözen'in imzasıyla 1930'lu
yıllarda bazı gazete ve dergilerde yayımlanmaya başladı.Sivas'ta öğretmenliği
sırasındaki çabalarından dolayı Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerince 1938
yılında Ankara Devlet Konservatuarı (Ankara Musiki Muallim Mektebi) folklor
arşivine atandı.
1937-1951 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
Türkiye'nin birçok yöresinde derleme çalışmaları yapıldı. Bu derlemelerin
çoğuna katılan Sarısözen derlenen bu türkü ve ezgilerin arşivde bir düzen
içinde saptanması korunması ve değerlendirilmesini sağladı.Muzaffer
Sarısözen'in Türkiye'deki folklora katkısı türkü ve oyun havalarının derleme ve
notaya alınmasından başka Türkiye düzeyinde yaygınlaştırılması tanıtılması
konusunda oldu.Halk müziğiyle ilgili radyo yayınları Sarısözen'in 1938'de
Ankara'ya gelmesiyle önceleri birer ikişer solo program olarak sürmüş Milli
Musiki Sanatkarları Kolu adıyla Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği birlikte
yürütülmüştür. Halk müziği yayınlarının dikkatle dinlenmeye başlandığı
1938-1941 yılları arasında müzik yayınları şefi Mesut Cemil Sel halk müziğinden
sorumlu şef yardımcısı ise Sarısözen'di. Sarısözen o yıllarda Ankara Radyosuna
gelip zaman zaman programlar yapan yöre sanatçılarını biraraya getirip ilk halk
müziği programlarını başlattı.1940 yılından sonra zamanla artan halk müziği
yayınları 1941 yılının sonlarına doğru Sarısözen yönetiminde »Biz Türkü
Öğreniyoruz« ve »Yurttan Sesler« adı altında Klasik Türk Müziği korosundan
ayrılarak yayınlarını sürdürmeye başlamıştır. Bu topluluk elemanlarının
sayıları gün geçtikçe artmış böylece Türkiye Radyolarının ilk Yurttan Sesler
Korosu Muzaffer Sarısözen'in öncülüğünde resmen kurulmuş oldu. Bu gelişmeyi
çağdaş halk müziğindeki birinci kopuş ve yeniden yapılanma olarak adlandırmak
yerinde olur.1953 yılında İzmir Radyosu 1954 yılında İstanbul ve daha sonraki
yıllarda da Erzurum Radyosu Yurttan Sesler Korosu kurulmuştur. 1940'lı yıllarda
radyolarda 5-10 kişiyi geçmeyen halk müziğine gönül veren profesyonellerin
sayısı bugün binlere ulaşmış durumda.Muzaffer Sarısözen bugün sesini ve sazını
dinlediğimiz birçok sanatçının öğretmeni olup ilk Ankara'ya gelişinde Ankara
Devlet Konservatuarı Folklor Arşivi'ndeki görevi sırasındayken başlattığı tarih
ve halk oyunları öğretmenliğini uzun yıllar sürdürerek pekçok öğrencinin bu
alanda yetişmesini sağladı. Türkiye'nin birçok yöresinde Mahmut Ragıp Gazimihal
Ahmet Adnan Saygun Ulvi Cemal Erkin Halil Bedii Yönetken Nurullah Taşkıran ve
Rıza Yetişen'den oluşan derleme ekibiyle birlikte on binlerce türkü ve öykü
derledi. Bunların binden çoğunu Muzaffer Sarısözen notaya aldı
değerlendirdi.Türkiye'de az sayıda yapılan halk müziğine ilişkin basılı
yayınların başında 1926'da İstanbul Belediye Konservatuarının yayımladığı 14
defter durumundaki »Anadolu Halk Şarkıları« adlı kitapların dışında önemli bir
yayın olarak Sarısözen'in 1941 yılında yayımladığı »Seçme Köy Türküleri« adlı
kitabı gelmektedir.Sarısözen daha sonra 1952 yılında »Yurttan Sesler« 1962
yılında günümüzde halk müziği ile ilgili önemli bir kaynak olan »Türk Halk
Musikisi Usulleri« adlı kitabını yayımladı.Sarısözen ilk Türk Halk Müziği toplu
çalışmalarına başladığı yıllarda bağlamaların ses perdelerinin eşit olmasını
sağlamaya çalışıp koma seslere ayrı numara verdi.1949-50 yıllarında İtalya ve
İspanya'da yapılan halk oyunları şenliklerine Türkiye'den ilk kez halk oyunları
ekipleri Sarısözen'in başkanlığında gönderildi ve büyük başarı sağladı. 1952
yılında bir bankanın kurduğu halk oyunlarını yayma ve yaşatma kurumunda da
önemli görevlerde bulundu.Özellikle halk müziğine ilişkin görüşlerini çeşitli dergi
ve gazetelerde yayımlayıp genç kuşağı halk müziğinin derlenmesi araştırılması
ve tanıtılması konusunda özendirmeye çalıştı. 4 Ocak 1963 tarihinde Ankara'da
öldü ve orada toprağa verildi.