Yola düştüm Mardine
Düştüm senin derdine…
Le, ley halime!
Kızıltepe’den bakarken Mardin’e… Dikili arazilerden dikili tarihe, üç dini harmanlamış müzeye, Selçukludan-Osmanlıya dalarsın! Urartı’lardan Romalılara… Tebliğe gelmiş Yüce peygamberin elçilerine Merhaba dersin. Kim sahiplenmişse ölene kadar hazine, huzuru olmuş hediye!
Mardin, Doğunun parisi Diyarbakır’a yakin… Irak’tan alırken nefesini, Terör yuttu durdu, kudurttu nefsini! Hatta bir zamanlar kaçakçıların beyni, oradan yayılırdı medeniyetin zeytini, beyaz eşyası, yansıdıkça aynası…
Askerde atama kurasında adını duymuştum ilk defa. Süremezsin orada demişlerdi sefa! Gezdiğin dolaştığın içinde kıta, küçük hapishane diye de korkutmuşlardı…
Sonra terör ile ünlendi. Bıraktık oraları teröre gezmedik, sahiplenmedik… Tıpkı Doğu Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da yaşayan Filistinlinin bize yaz kağıda reçete, gel sadece sahiplen ki, sahipsiz sanmasın Yahudi çete dediği gibi ön-yargıyla korkuyu yerleştirdik kalbimize ezbere! Böylece, tanımadı oradaki bebe, Anadolu nerede, anlam veremedi kim kime gebe… Seçim olsa terör baş köşede, içinde yayıldı onun oldu belediye! Ajanlar cirit attı yanlışı anlattı, herkesi kandırdı…
Bu yaşıma geldim hala gidemedim oraya… Türküsünü hem çaldım hem de okudum, Le ley Halime! Bu türküyü söyledim diye bana kimse kurşun sıkmadı, söylerken dinlemekten bıkmadı… Beni hücre evine tıkmadı!
Mevlam sabırlar versin
Yarini yitirene
Le, ley halime…
Evet, Mevla sabır verdi, büktük terörün belini, tanıdık tanıştık unuttuk düşmanlık derdini… Binlerce kişi, geziyor her yerini, çevriliyor dizi… Kalplerden diniyor sızı! Kılıyorum orada da huzurla da namazımı…Diyor giden dostlarım. Mutlaka gitmelisin görmelisin diyor.
Doğuda ne Mardinler var, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Bingöl, Van…Her yerinde şehitlerin kanı, sahabelerin, seyyidlerin canı! Fırat Dicle arası, artık yok terör faturası… Batıdan geliyor, halkı giyiyor ayağında kundurası! Sen doğuya da git, Filistin’e de… Irak’a, Suriye’ye de…Her yer ceddimden Miras, medeniyeti hediye!
Saffet Kuramaz