An boynumda urgan
Çeker durur
o yana bu yana
Ne kadar dâhiyane
düşünsem
Yedirir bana
turşu, lahana!
Ya aşırı
soğuğunu üfler nefesime
Ya da
cehennem silahını dayar hevesime
Sonuçta
yakar
Yedirmez
kebap, koklarım kokusunu
Sere serpe
tepsiye uzanmış baklava…
Şekerim
yüksek
Tansiyonum
patlatır gömleğimden ilik
Kolesterol
Everest’in zirvesinde
Derviş gibi
bakarım yediğime içtiğime
Vurmuş bir
de felek…
Dik gezen
başım bugün büküldü
Yokluk hastalık
gibi yüzüme tükürdü
Yaşamaksa
gaye dünyada
Önüme bin bir
çeşit ilaç iç diye sürüldü…
Yaşamak
istiyorsam dinlemeliyim doktoru
Sapladı
özgürlüğüme oku!
Neymiş ben
neymişim
Söndürdü
hastalık şişirilen balonumu
Çaresiz
gördüm akıl veren baronumu
Meğer oymuş
Hazırlamış
sonumu…
Şikâyetlerimden
rahatsız oldu
Bulamıyorum
Akıllı telefonundan atmıyor
konumunu!
Yalnızlık
sardı her yanımı
Çıkıp
gidecek sandım canımı
Yanımda
gördüm yalnız hanımı
Okurken Kur’anı
şifa niyetine!
Hemen abdest
aldım
Ölüyor muyum
ne…
Meğerse
dünya eğlenceye bahane
Salise kadar
değilmiş şahane
Müslüman
kişi nereye gitse
Dönüp
dolaşacağı yer Kur’an
Dünya başımı
hiç döndürmese
Keşke…
Saffet
Kuramaz