Arife tarif mi gerek
Yapmış yapacağı kadar emek
İçmemiş su
Yememiş yemek
İsraf içinde yüzmemiş
Yüzmüşse ilmin içinde
Aramış varsa şüphesi niçinde
Eğer kulsam…
Kurtulmalıyım demiş posttan
Pulsam!
Gurbet demeden dolaşmalıyım alimin peşinde
Dinlemeliyim bilmediğimi bulsam
Oku/malıyım.
Elektrik var mı, mum, gaz lambası
Karanlığıma olur aydınlık çabası
Dememiş…
Duymuyorsa aramamış işitme cihazı
Dedikodu, iftira, gıybet makinası
İstememiş…
Neyse cebinde parası
Neyse kalbinde yarası
Neyse ayağında dermanı
Olsun dememiş fazlası
Dilememiş…
Neden ibadet ediyorum diye
Sorgulamamış
Aramamış ayete hafiye
Şükürle demiş bu hediye
Oku/malıyım.
Dağda yatmış
Gölde yüzmüş
Nehir kenarında
Ömrü gibi akan zamanı süzmüş
Yıldızlara, güneşe, aya
Karşılıksız sunarken ışık maya
Kendinde gördüğü en ufak karşılık beklentisi
Üzmüş…
Nereye dokunsa mükemmel yaratılmışlık
Nerede okunsa öğüdün en güzeli sesleri
Baş döndürücü bu armoniye atılmışlık
İlahiye şükreder yaşattıkça hoş hevesleri
Yazmış, güzmüş….
Her canlı işleyen motor
Çalışmakta yarışır gibi çektikleri kor
İşleyen demir pas tutmaz ya
Yaşlılık, hastalık onu kuşatmaz ya…
Emekliliğe özenen egodaki şikayetleri anlaması bu yüzden zor
Çalışmadan garanti aramak nasıl bir mantık
Bulamazdı buna cevabı yor, yor!
İnsan gibi kim uyurdu
O zaman kendinden başkasını nasıl görürdü hor
Neyi çözmüş?
Demeliydi oysa
Oku/malıyım.
Arife tarif mi gerek
Etrafında olsun mu derviş tekke mi erek?
Her anı ilmin peşinde emek
Çok ağlarmış
Dermiş
Neymiş şu gülmek?
Kimse onu görmezmiş
Belki fakir kılığında uzanmış yol kenarında
Belki ormanda yaşar barakasında
Kaç delik vardır bilinmez hırkasında
Marifet markalı giymekte mi
Lüks evde barınmakta mı
Doyumsuzca yemekte mi
Hayır… Dayısı yoktu arkasında!
Hangisi mutlu acaba
Rabbini arayan mı, tapan mı dünyaya
Oku/malıyım…
Saffet Kuramaz