Uykusuzluğumun sebebi neydi?
Ya onunki neydi?
belki;
kana susamış bir sivrisinek
kulağında çınlayan uğultu
veya
filizlenen çimenlerin fısıltısı
oysaki;
iki mayın tarlası arasındaki
savaşa benziyordu sessizliği
kentlerin duman toz içindeki hali gibi
uykusunu terk etmesine sebep olan
-direnci
öylesine özgür ve güçlüydü
savaş ortasında hala direniyordu
paramparça
-yüreği
öylesine;
bir el hareketi kadar şımarık
bir krizantem çiçeği kadar güzel
böylesine cesur ve genç bir kadın
ansızın açıklanamaz bir saldırı
bir ki ardından yine bir gürültü
uykusuzdu kent duman içindeydi
ölçülü soylu adımlarıyla ilerlerdi
gözyaşı ile ıslattığı yüzünü silip ilerledi
benzersiz bir özenle yürüdü
gözlerindeki hezimet gök gürültüsü
ve akan yağmur son tozu da yıkıyordu
son kez alevlen yangınları söndürüyordu
ve siyonist bir kum fırtınası içinden çıkan
canavar krizantem çiçeğini tuttuğu gibi
emperyalist kamyonun kasasına fırlattı
o canavar ki dün de anlamsız saldırmıştı
böylesine ki, eski inançsızlığın alevli
kalıntıları dağılıyordu kentin sokaklarına
nuhun gemisi susuz çöllerde çürürken
krizantem çiçeği özel kalıyordu
yüreği hala çarpıyordu özgürlük gibi deli
böyleydi gördüklerim
ve sen uyanıyorsun ve mırıldanıyorsun anlaşılmaz şekilde
hadi artık kapat televizyonu…
Suskun//