.
yavaş yavaş toparlan, arda koyma birşey yâr
bu dünyâda güllerin sivri dikenleri var
kaderler muallâkta defterikebir seyyâr
iki kapılı değil günah meskenleri var
.
türküleri yakıp da sevdâmı tutuştursam
ateşinde yanarım vuslatı kavuştursam
ümide nefes verip polenler uçuştursam
esinti hazlarıyla dolu yelkenleri var
.
her kahrına bin ağıt dedi yaksan ne çıkar
âşık damarlarında iştiyaksan ne çıkar
kıymeti yok olsanda yerle yeksan ne çıkar
çula sarınsak iki, yanda cepkenleri var
.
ser’i kaptı mı rüzgâr nâfile uzak dursan
yalanlara sarılıp af ile tuzak kursan
denizlerde yılan var yüzün yumuşak dursan
kırık kalem hükmünde linç gerekenleri var
.
bir düştü mü gözlerden iki yaşda dönüşsüz
arkasından ağlatır giden yaş da dönüşsüz
virdim göğsüme yastık bu cân takasda döşsüz
nadasını bekler kalp sabır çekenleri var
.
düşer ölümlü başım çınar yapraklarıyla
döngel diyor yar döngel... kara topraklarıyla
bir yokuştur saçlardan ter akar aklarıyla
var, hayatın çok çetin, bilek bükenleri var
.
deryâlarda su dolu içinde tuz hınca hınç
yüreğine gömüldük kin boylu boyunca hınç
yaramıyor anladık yoksula bunca kıyınç
günlere dolamayan ufkun d’erkenleri var
.
(
Hınca Hınç... başlıklı yazı
yoksul tarafından
28.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.