Yırtıp çöpe attığın her
mektup satırına
Dizlerine vurarak
kavrulacaksın güzel
Yedi yirmi dört saat çarpan
kalp hatırına
Bir rüzgârın önünde
savrulacaksın güzel.
Âdem’den beri gelen kurallara
uymadın
Gönle sultan eyledik canan
acı duymadın
Yalvardım umutsuzca bizi adam
saymadın
Sevmeyene diz çöküp
yalvaracaksın güzel.
Bir kez başın kaldırıp
razıydık tek nazara
Dünya benim olurdu dönüp
baksan kazara
Güneş çölün yaktığı
gireceksin pazara
Belki elem kin nefret od
dolacaksın güzel.
O silik gözyaşıyla kumda
Mecnun arama
Tenle ruhu ayırıp duvar ördün
arama
Günü kurtarmak için dalmış
iken harama
Ağarmış saçlarını hep
yolacaksın güzel.
Tanıdığım herkesler ruh eşini
arıyor
Hummalı çalışmayla köy şehiri
tarıyor
Aşinalık bitince her şey
sarpa sarıyor
Kafana göre aşık zor
bulacaksın güzel.
Saraylar dar geliyor seni
biraz övünce
Tüm taşlar zerreleşir dalga
kıyı dövünce
Kuytu liman içimde sinem
büyük güvence
Zamanı geldiğinde
durulacaksın güzel.
Sevdiklerin birleşip gömüp
hemen kaçacak
Kuşlar suya gelerek üstünde
gül açacak
Tefekkürü bilene hayli ibret
saçacak
Mezar sessizliğinde tek
kalacaksın güzel.
31.01.2019
Ahmet Çelik