-
Biliyor musun hüzne yelken açtım. Mutluluğun
sahilini terk ettim, kıyısına dahi adım atmıyorum. Sevgiliden gelen soğuk hava
dalgasının tesiri altındayım. Her yanım ayrılık içinde, yüreğim zemheride
gözlerim sulu sepken… Göğüm hep kara bulutlarla kaplı, ufkum hep simsiyah…
Bulutlarım nasıl yağmuru yüklenmişse ben de öylesine hüznü yüklenmişim. Çatık
kaşlarım 24 saat gerilmiş yay gibi duruyor. Bakışlarım çakmaya hazır şimşek
gibi hazır kıta… Kirpiklerim ise savaşa hazır tam tekmil: ok ok.
-
Nasıl dayanıyorsun peki bunca yüke? Hem de çok
ağır, her yüreğin kaldırabileceği bir şey değil. Yani her babayiğidin harcı
değil! Sevgili de amma zalimmiş!
-
Çilesini göze alarak sevdim, kahrını kabul
ederek, cefasını çekerek… Kolay sevmem sevdim mi de kolay pes etmem. Koy dağı
önüme engel olsun yâre, dinamit olup o dağı patlatmazsam ne olayım? Okyanusu
koy önüme, yâre vasıl olmama set olsun, çöl olup o okyanusu içmezsem ne olayım?
Yanardağı koy önüme, yâre ulaşmak için yalınayak da olsa basıp geçmezsem…
-
İddialı seviyorsun, ne mutlu muhatabına. Kimseye
nasip olmaz böylesi sevilmek, böylesi sahiplenilmek…
-
Kolay olsa sevmem.
-
Gayet de netsin bu konuda.
-
Açık severim.
-
Yoktur senin gibisi bu zamanda… Kıymetini bilsin
senin.
-
Bilsin ya da bilmesin sevmeyi davam bilip
sevmeye devam ederim. O içimdeki kasırgaların ilk esintisidir, yangınların ilk
kıvılcımıdır, sellerin ilk damlasıdır. O kanat çırpsa ben uçarım, o bir adım atsa
ben koşarım. O gülse ben sevinçten ölürüm. Hep bir fazlasıyım.
-
Nasıl seviyorsun bu kadar güzel?
-
Varsa bu dünyada cennet diye bir yer benim için,
o da onun olduğu yerdir. Onu o kadar güzel seviyorum ki onunla birlikte bu
rezil ve sefil dünyayı da sevmeye başladım. Onun hatırına bu kaba ve şişko
dünyayı da sevmeye başladım. Ve insanları… En zoru da bu değil mi? İnsanı
sevmek, insanlığı… İşte vesile olan o…
-
Daim olsun diyeyim bana da senin sevdana saygı
duymaktan başka bir şey kalmıyor. Rabbim her iki cihanda sizi mesut kılsın
diyeyim. İçimden geleni söyledim ve sizin için duamı ettim. Başka ne denir
bilmiyorum inan.
-
Onun terki de bana güzel, hasreti de, uzaklığı
da… Hüznü de kabulüm, vermiş olduğu elemi de… Yarama esirgemiş olduğu merhemi
de… Onu hüzne bandırılmış ve acıyla sarılmış bir yürekle seviyorum. Açtığı
yaralarla seviyorum, taze ayrılığıyla… Törpülenmiş bir yürektir benimkisi.
Kireçlenmiş hislerin altında saklıdır ona olan aşkım, tortuların gerisinde. Ve
o kumların altında saklı olan cevherdir. Öyle kolay elde edilmez, öyle kolay
sahiplenilmez. Ter dökmeniz lazım, acılar denizini aşmanız lazım, yanardağları,
canavarları ejderhaları…
-
O senin neler çektiğini biliyor mu? Haberi var
mı onu böyle sevdiğinden?
-
O benim dertlerimle dertlenmesin istiyorum,
üzülmesin ve hüzünlenmesin. Ben onun dertlerini de istiyorum rabbimden, onun
hüzünlerini de yüklenmek istiyorum, onun cefalarına da talibim ama o benimkilerden
uzak dursun. Her yüreğin kaldırabileceği yük değildir. Ve o sadece sevildiğini
bilsin.
-
Kabul etmez ki!
-
Etsin ya da etmesin. O sevilecek ömrünün sonuna
kadar. Buna engel olamaz. Sevmek isterse de dünden razıyım onun beni sevmesine.
Körü körüne seviyorum onu, deli dolu, akıl dışı… O beni iliklerine değin
hissetsin kâfidir.
-
Güzel seviyorsun Allah için.
-
Allah için, yaratmış olduğu en güzel kulunu
seviyorum. Bu nasıl bir şükür sebebidir bilemezsin. Rabbimin en güzel kuludur ve
ben onun elinde pul olmayı bile kabul ediyorum.
-
Rabbim en güzel şahittir.
-
Şüphem yok, sevmeye devam ediyorum. Anbean
büyüyen bir sancı gibi seviyorum, dünyayı içine alan bir kalp gibi… Onu
sevmenin ayrıcalığını ve güzelliğini yaşıyorum. Başkası ona nasıl bakıyor
umurumda bile değil ama bildiğim şu ki onu benden daha fazla seven kimse
olamaz. Onu kaybetmekten korkmuyorum ona karşı duyduğum hislerin bir gün
azalmasından korkuyorum. Rabbim bunu bana göstermesin, öyle olursa eğer o zaman
da canımı alsın.
-
Sen aşmışsın kendini bence. Senden daha fazla
sevecek kimse yoktur diye düşünüyorum. Bu aşkta birincisin.
-
Bir inciyi
istediğim için birinciyim. O benim
dünyamdır, onun atmosferinde soluklanıyorum ve yaşıyorum. Bana verilmiş olan bu
büyük ve muhteşem güzelliğe sahip olan nimete de sevgimle karşılık vermeye
çalışıyorum. Âcizane bir aşığım onun kapısında el pençe bekleyen, naçizane bir
noktayım onun cümlelerin sonuna konan.