Gökyüzünden yeryüzüne,
bardaktan boşalırcasına
yağmurlar iniyor!
kaldırım taşları sırılsıklam!
ruhumda tatlı bir rehavet
biraz sancılı,
biraz hülyalı..
uzun bir yolculuğa yelken açıyor!
Kaldırım taşlarına,
düşen
her yağmur damlası,
sanki
mazinin ayak izlerini
ruhumdan siliyor tek tek..
silerken de
yürekte sinsice yanan
ateşten gömlek yaralar
çıkılan
uzun ince yolda
hazan yaprakları gibi
dökülüyor bir bir
Sevginin, aşkın, huzurun..
en saf, en masum.. halini,
derinlerden bir el uzanıp
gözler önüne seriyor
O an,
gözlerdeki kıvılcım,
teni, sevginin ateşinde
yakıp kavuruyor!
İşte o anlar da
ebedileşen ruhlar
sonsuzluğa giden yolda
yürekte alev alev yanan,
büyülü bir senfonin
nağmeleriyle
dört bir yana sessizce
"Yağmurun Toprakla Aşkı"nı
fısıldıyor..!!