*15 TEMMUZ ve DEMOKRATİK MİLLİ İRADE*
Çağı yakalayan ve yaşayan demokratik bir
toplumda, hiçbir şey hukuktan üstün, milletten değerli, devletten güçlü olamaz/olmamalıdır.
Bu güç ve değerlerin yedeği, alternatifi, paraleli de oluşturulamaz. Hiç bir gruba özel, kutsal bir imtiyaz verilemez. Yangından kurtardıklarımızı köle edinme hakkımız da yoktur tabi.
Olursa demokrasi gerçek işlemez, bireysel irade pasifize edilir, toplumsal irade kısır kalır.
İnsan hakları ve özgürlükten bahsedilemez.
Anayasamız daha kapsamlı ve kapsayıcı olmalı(ydı).
Anayasadan yetki, sorumluluk almayan ve yargı denetiminden geçmeyen hiç bir bireysel, grupsal ve kamusal tercih, iradi eylem ve uygulama kabul edilemez. Evrensel hukuk ilkeleri bunu öngörür.
Toplumsal hukuk bilincinin tam oturduğu toplumların, zaten böyle bir gündemi de yoktur.
Tarihte yer alan olayları adli duruşma ölçeğiyle yargılamak bize düşmez. Hakkımız değil, haddimiz değil. Fakat ilkesel bazda, olayların neden-sonuç ilişkisine odaklanarak, ders çıkarıcı yorum, tahlil ve sentezde bulunabiliriz.
Buradan hareketle, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat,
27 Nisan, 15 Temmuz ve benzeri dayatma ve kalkışmalarla, milli iradeye kastedenleri, destek olanları, göz yumanları, yerli-yabancı işbirlikçi ve taşeronlarını, politik, ekonomik ve lojistik destek verenleri, iyiniyet/inanç/umut ve samimi duyguları istismar edenleri lanetliyor ve kınıyorum.
Cana, mala, hür iradeye kasdedenler, insanlıktan istifa etmiş, zararlı yaratık mertebesine düşmüşlerdir.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için toplumca ve topyekün, demokratik zihniyet, hukukun üstünlüğü, bağlayıcılığı,evrenselliği,
erkler ayrılığı,yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, silahların eşitliği, masumiyet karinesi, çoğulcu demokrasi, toplumsal mutabakat, temsilde adalet, sosyal devlet,
denetlenebilir şeffaf ve esnek yönetim,
doğrulanabilir, yanlışlanabilir, uygulanabilir bilimsel öngörülü metot ve yöntemleri toplumsal yaşamımıza acilen katmak zorundayız.
Ahlaki üstünlüğü kaybetmek, kalan tüm ilke ve kavramları sıfırla çarpmaya eşdeğerdir.
Ayrıca hukuk felsefesi ve suç teorisini içselleştirmeden kurulan hükümler, adalete olan güven duygusunu zedeleyebilir.
Tarih boyunca ve çoğunlukla, hiç bir kalıcı/faydalı değer, yerli yerinde, olması gerektiği ölçülerde karşılık bulmadı bu evrende.
İnançlarla uyuşturdular, politikayla zehirlediler,
ticarette aldattılar, bilimde oyaladılar, sahte umutlarla zaman kaybettirdiler, ahlaksızlıkla, yalancılıkla yanlış hedefe sürüklediler.
Artık ne kaldı ise geriye, onlardan harman yapıyor ve insan olarak yaşama tutunma mücadelesi veriyoruz.
İnsan kökünden, vicdan geleneğinden, irfan ırmağından, sağduyu zemininden, erdem medeniyetinden geldiğimizi söyleyebiliyorsak, başka ne yapabiliriz ki?
Sevgilerimle.
15 Temmuz 2019
Ali Rıza Malkoç
#armozdeyis
(
15 Temmuz Ve Demokratik Milli İrade başlıklı yazı
Ali R.MALKOÇ tarafından
14.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.