kuru
bir ekmeğin sırrı,
ve kokusuna açlığıdır biraz da aşk
kurak bir suyun dudak çatlatanlığına susuzluğudur biraz da yaşamak
bir kadın,
bir kadını sevmek kadınlığına göz yaşından dokunmak gibidir
ve hayat ise gerektiğinde bir adamın adamlığını da önüne katarak
su gibi akıp gidebilmesi demektir
sabrı olmalı
inancımızı kemiren ahşap geçirgenliğimizin
ve sızısından sızdıkça düşlerimiz, eksildikçe mavisinden umutkanlığımız
yolu da yolcusu da olabilmeliyiz iz düşümlerimize kervansız
sevmeseydik diyorum
çiçeklenmeseydik hayata,
heveslenmeseydik aşka ölmeyi bu kadar çok ister miydik
çekin isinizi, kirinizi, bulutu ve gölgelerinizi üzerimden başka güneş yok…
ilhanaşıcı