Acıyı tarif etmek gizli dert yarasında
Nasır tutmuş veyahut şizofren narasında
Doğum acı, azaptır kadınlar arasında
Gökte gürültüsüyle yeri sarar dalkavuk
Dertlere sayanora, de o genki desuka!
Yılan dişinde zehir arının iğnesinde
Sıktıkça işkencedir inletir vidasında
Giyotin keser, yağlı bir urgan boğazında
Çığlığı beste, huzur çeşmede yalak
Şifa safsatasıyla, de nazan döker yayla!
Joni’ler yapar dövme dilinde bitmez sövme
Silahtan çıkan kurşun veryansın eder övme
Kartalda yükseklerde dinlemez yapar yağma
Dilden çıkıyor çığlık kalbe baksan bataklık
Temennim olur goodbye, şer de They always will dye!
Ayıya dayı demek var iş bitene kadar
Zararın neresinden dönersen olur hep kar
Dünyayı kurtardık, ya öbür dünyada ki kor
Acının ayarı yok, soğan koklar yaş döker
Bir tutam kadarıyla, doğrarken nazarıyla!
Acı ruh mahzeninde nasıl da gizlenmiş sır
Belki kaynana belki eşte delirten dırdır
Tek zalime yakışır bize yakışan sabır
At şahlanmışça haşin, acı midede durak
Pişman eder ye desen, kusturur desen desen!
Şer bildim Avrupa’yı, medeni ülkeleri
Söylediğin nerede insan hakkı ilkesi
Ondört asır yaşattık, her çağın efendisi
İman dolu göğsümde şehitlik başta duvak
Siz vahşet saçan haçlı, de biz yiğit mizaçlı!
Acı çekenler bilse rahmettir gani gani
Eza çekse Allah der insan, dünyada fani
Acı çektikçe yaşar onu ruhen ebedi
Derdi veren dermanı verir, ilaçtır ulak
Ecel gelip ah diyen, de görür zarar ziyan!
Saffet KURAMAZ