Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 24.9.2019
Tüten Çayevindeki edebiyat, sanat ve çay
sohbetinde oturup kalktığım bir çok
sanat severlerin hal ve hareketleri bana Türk Edebiyatı Dergisindeki
değerli şair Halil Soyuer’in bir
yazısını hatırlattı. Rahmetli Ahmet Kabaklının yayımladığı 1993-94-95
yıllarında Türk Edebiyatı Dergisinin yazı işleri müdürü Gazi Altun idi. O
zamanlarda, Türk Edebiyatı Dergisi
bana aralıksız olarak ücretsiz gelirdi. Ahmet Kabaklı öldükten
sonra da tam bir yıl geldi. Abone ücretini bugün yarın derken tembelliğimin
neticesinde dergi göndermeleri de bitti. Zaman zaman da sözü edilen dergide şiirlerim yayımlanırdı.
Fakat Türk Edebiyatı Dergisini elim alır almaz, hemen Halil Soyuer’in sohbet
yazılarını arardım dergide. Birgün bir sohbet yazısında şöyle diyordu, Halil
Soyuer. “Şemsi Belliyi Adliyede gördüğünüzde harika bir hukukçu, sınıfta ders
verirken gördüğünüzde mükemmel bir edebiyatçıydı. Onu övenler, onun adı yurt
dışına ulaşınca kıskanmaya başladılar. Ankara’da tek katlı ve bahçeli bir evde
ikamet ediyordu. Evin bahçesindeki asma üzümlerinin altından başını eğerek geçerdi. Fakat üzüm
salkımlarından bir tanesini koparıp yemezdi. Ancak biz Rıza Polat Akkoyunlu ve
kendisi bir araya gelip de bize içki sofrası kurulunca
O üzümlerden toplar
yekar ve önümüze getirirdi. Biz bu üzümleri içki masasında meze olarak yerdik. Sözü edilen sofrada Rıza
POLAT Akkoyunlunun kendi ağzından bir
şiirini dinlemez isek, o sofranın tadı olmazdı”
diyor Halil Soyuer.
Ben de Bu Tüten Çayevini Şemsi Belli’nin
tek katlı asmalı evine
benzetiyorum. Burada İsmail Çelik, Memik
Filiker, Ahmet Ayaz, Musa Karaca, Ümit Kitapevinden Seydi Ahmet Bayraktar,
Tüten Çayınevinin mensupları olarak görünüyorlar. Bakıp da düşündüğüm zaman bu
samimiyeti görüyorum. Arasıra Abdullah Kılıç, Kumru Dergisi mensuplarından Av.
Abdulhadi Bay, Gülhun-Barbaros Ertilav Çifti, Alaedddin Ceylan geliyor. Neşe
Cömert de geleceğini söyledi. Emekli müfettiş ve sanatseverlerden Burhan Bilgiç
gibi dostlarımızı Tüten Çayevinde görüyorum.
Tüten Çayevini 30
Ağustos 2019 günü duyarlı bir şair kardeşimiz Fatih Kurt açtı.İnşallah sağlık
ve afiyetler içinde nice 30 Ağustoslar yaşarız
bu sözü edilen mekanda. Tüten Çayevi Tepebaşı Mahallesi, Adil Özbek Caddesi No 12/A
Şahinbey/Gaziantep adresinde bulunmaktadır. Bu adresi verirken Rahmetli Adil
Özbek Hocamızı da rahmetle anmış olduk. Bu
mekanda soğuk ve sıcak Türk malı
içecekler bizi fazlası ile memnun etmektedir. Tüten Çayevine
geldiğinizde ilgi çekici bir takım şeyler göreceksiniz. Ben söylemeyim de sizlere bir sürpriz olsun diye
düşünüyorum. Buraya kitap kafe de denilebilir. Geldiğinizde küçük masalar üzerinde kaydadeğer kitapları da
görmeniz mümkündür. Ben buyurun gelin, Tüten Çayevinde çay ve kahvenin, edebiyat, sanat sohbetinin tadını çıkaralım diyorum. Çay
evimiz biraz küçüktür ama bize yetiyor, buradaki haz ve mutluluk derecesi
büyüktür. Yukarıda sözünü ettiğim Halil
Soyuer, Şemsi Belli ve Rıza Polat
Akkoyunlu’nun bestelenmiş ve çok çarpıcı sevda şiirleri var. Şuan Rıza Polat Akkoyunlu’nun “NÜVEYREM” adlı
şiirini bulabildim, aşağıda sizler ile paylaşmak için alıyorum. Hem de bu şiiri
okuyunca gençlik yıllarıma doğru yol
alıyorum. Ney de o günler diyorum kendi kendime.
Uslu dur Nüveyre'm, çıldırtma beni,
Ben artık bildiğin o ben değilim.
Bir başka yağmurla ıslak mendilim,
Kapa pancurları, ört pencereni,
Uslu dur Nüveyre'm, çıldırtma beni.
Neyleyim gözlerin hâlâ yeşilse
Ve hâlâ saçların altın sarısı!
Gel gör ki tükendi ömrün yarısı,
Bilmiyor acımı Nüveyre'm kimse..
Neyleyim gözlerin hâlâ yeşilse...
Döktü yaprağını gençliğim o dal,
Çığlı kirpiklerle başladı güz'üm..
Hohlanmış aynalar koynunda yüzüm!
Ne sevmek isterim artık ne visâl!
Döktü yaprağını gençliğim o dal!
Bir dünya kaybettim, gök bulut bulut,
Elvedâ bahara, yaz'a elvedâ!
Bir çağın masalı anladım sevdâ,
Unut bu şairi, Nüveyre'm unut!
Bir dünya kaybettim gök bulut bulut..
Rıza Polat AKKOYUNLU
__________________