biliyorum
köselesi delik,
meselesi kaotik olan bir yoldur aşk
zaman ise ki
kim icat ettiyse
sandalı deşiğine delik,
rüzgarı pırtığına yırtık,
kavramsız ve rotasız yolcudur
yinede desem ki,
ahh nasıl desem
neyse, diyorum ki
parmaklarım asa
saçlarında kızılına bir deniz olsa
süzüm süzüm süzülerek konsam,
aralansam, dalgalansam mesela
yarılır da geçit verir miydin inancıma
hatta
sesinin telvesinde
bir mahur beste olsan, sere serpe uzansan
üç beş vaktin yolu yolcusu kalender meşrebime
fasıl fasıl kıvrılsan, fallansan mesela iffetime
gece yerine beni alsan sevabına koynuna,
giriversen oracıkta defalarca günahıma
off off…
neyse, hadi ne duruyorsun
beni böyle sev hep seveceksen
olduğum gibi de gör göreceksen emi
yok…adam gibi, kadın gibi sevemeyeceksen
hiç zahmet edipte boşuna arama yazık konturuna
ne kadar kapsarsam kapsayım zihn-i bedenini
arama hiç boşuna kapsamı hep y/alan dışıyım
ne çekerim ne de çektiririm arkadaş…
ilhanaşıcı