Karanlık… Çocuk kıkırdamaları… Hafifçe aralanan gözler… İki çocuk… Sağda ve solda… Ayaktalar… Burun ucuna gelen makas… Kısık sesler “Yavaş kes, uyanmasın,” Uyanmaz, gözlerine baktım.” Kırt, kırt diğerlerinden daha uzun son bir kırt… Odada duyulan dehşete düşmüş kadın sesi  “Ne yaptınızzz!” Çocukların elinde up uzun iki parça bıyık… Çocuklar bıyıkları dudaklarının üzerine yerleştirip odadan kaçtı. Kapatılan gözler... Belli belirsiz hafif bir gülümseme…
*   
Dalları dört bir yanı örten çınar ağacı… Küçük çay ocağı gölgede kalmıştı. Tabureler kapı önüne atılmış, oturanlar, oturanların üç katı kadarı da ayaktaydı. Meraklı kalabalıktan çay ocağı gözükmüyordu. Genci, yaşlısı, çocuğu… Fısıldaşmalar “Çekil, biz de görelim!” “Kirlenince nasıl yıkıyor?” “Ayran içemez!” Gülüşmeler… Sırtını duvara yaslamış, kasketi takım elbisesiyle aynı renk baba yiğit bir adam… Bıyığı… O, up uzun, uçları sivri, kasketinden iki karış yukarıda bıyığı… Elleri dudağının üzerine gitti. Sağlı sollu ikiye ayrılmış kökleri, işaretle başparmakları arasına alıp kavradı. Nefesler tutuldu. Gözler dört açıldı. Parmakları yukarı doğru kayarken meraklı bakışların şahitliğinde bıyık ok oldu. Alkış tufanı koptu. Yaprakların arasından süzülen ışık adamın boynundaki madalyadan yansıyıp seyredenlerin yüzünde geziniyordu. Çaycı eşiğe çıktı. Askısı elinde “Bedava yok efendiler. Bahattin bıyıkları uzatana kadar akla karayı seçti.” Askıya uzanan eller… Çırak bozuklukları toplarken çaycı son kalan bardağı Bahattin’e uzattı. Bahattin büyük bir gururla hayran bakışlar üzerinde çayını höpürdete höpürdete içti. Boşu kenara bırakıp kalkarken avaz avaza, alkışlarla “Şampiyon” tezahüratları atıldı.
*
Bahattin bir elinde sebze diğerinde bakliyat filesi sokakta kasılarak yürüyordu. Pencerelerde kadınlar, çocuklar… İşveli bakışlar “Bahattin abi madalyan çok güzelmiş,” Koca karı “Allah nazardan saklasın oğlum,” Kıskançlıktan göz bebekleri kızarmış dudakları büzülmüş evine kaçan bir adam… Top oynayan çocuklar durup Bahattin’e koşturdu. “Amca değebilir miyiz!” Bahattin gözlerini karşıda, evinden ayırmadan dimdik yürüyerek devam etti. Kapı açıldı. Mutlu bir kadın… Yüzü gülüyor… Hemen arkasından iki çocuk fırladı. “Baba, babaaa!” Dizlerine yapıştılar. Bahattin fileleri çocukların ellerine tutuşturup içeri yolladı. Kadınla Bahattin yüz yüze geldiler. Kadın Bahattin’in ceket yakalarını düzeltti. “Şampiyon.” Bahattin istifini bozmadı. Göğsü önde ayakkabılarını çıkarttı. İçeri girerken durdu. Kadın arkasında kalmıştı. Başını çevirdi. “Şampiyon geride kaldı.”
( Şampiyon Bıyık başlıklı yazı E.Kirişçi tarafından 21.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu