Siyah bile kefen giyer ölümü tadarsa!


...


Her sabah uyanıyoruz

Sonra yatana kadar aradaki zamanı dolduruyoruz

Sanki uyanmak garanti!

Ne yaptıysak vicdan rahat

Dilimizde bol avuntu

Mutluluk dudaklarımız arasında kalan kırıntı

Dökülüyor toprağa çokluk…


Çarmıha gerilmiş ilahi sözler

Savaşlara şahit olmuş gözler

Şimşek kaç bin voltla etrafa aydınlık saçıyor

Günah işlemeye sen devam ettir ey nefis nasılsa var vurulacak dizler

Hatırla doğarken ağlamıştın… 

Hatırla “Kalu belâ” derken yeminini

İlk ağıdında bırakmıştı kırışıklıklar yüzünde 

Gelecekte sözünü tutmazsan hatırlayasın diyen izleri

Ne kadar baksan aynaya

Hatırlamazsın ama!


İnsan kefen parasını kazanmak için çalışır adeta

Nefesiyle alıp verdiği havanın hesabını yapmaz 

Kokusuyla misk dağıtan çiçekleri

Amazon ormanları dokusuyla oksijen dağıtan yaprakları

Her an görse görmezden gelir

Bu suyun kaynağı 

Bu sütün kaymağı 

Boşuna yaratılmamıştır oysa

Çalınmaz diye 

Alınmaz diye

Garantisi yok ama yedikçe şükretmez doysa

Her şeyi satın alamaz para

Her dişi saran yiyecek, doyurmaz dünya

Rahmet yaratıcıdan hediye 

Ah bilse… 


Güneş nasılsa doğacak

Ay geceleri dolaşacak

Rüzgar esecek belki tayfun olacak

Belki yağan yağmurla her yeri sel götürecek

Her içkiyle

Her uyuşturucuyla 

Yaptığın dansın zelzeleyi unuturacak

Her gün sıradan beklentisi…

Diktiğin güller vazoları süsleyip sonra da solacak

Mevsimler bir bir geçecek

Sana yazılan mektuplar ömür sandığında okunmadan saklanacak

Uyarılar…


Gördüğün sadece hastalığında içtiğin haplarda

Bunun dışında ne varsa emrinde, üstelik de sana göre garanti

Kaç ton yemek yedin kaplarda

Kaç milyon giysi dizildi elbise dolabında

Kaç trilyon para girdi çıktı cebine

Sana görünecek piyangodan çıkmış gibi bir amorti

Yatağına hapsolduğun ömrünün son demlerinde

Yapılmış uyarıya yazık…


Oysa her gün aynı

Boşa ömrünün harcanmış dizaynı…

Düşün boşuna mı vatan için ölüp şehit oldu asker

İmam hakkını helal et der

Düşün ne yaşadıysan kendi seçtiğin kader

Felek yok, var keder

Düşün arabalar, uçaklar, tanklar ne amaç için yaptı seferler

Sen eğlenmekten başka ne düşündün

Sandın ki bu yaptığın kazandırdı zafer!

Ne hayallerin öldü ne küstün

Ne de ibadetleri yapmadım diye üzüldün

Senden başka herkes Allah yolunda çalışırken

Sen yanlışa düştün…


Mutlu musun peki

Gün geldiğinde sözlüye kalkıp sorgulandığında karnene Allah yazar mı pekiyi

Neyi harcarsın, neyi?

Ben söyliyeyim nefsim

Ömürle verilen ana sermayeden biçilen herşeyi…


Uyan uykudan

Bugün karnene tövbe yaz

Kurtul korkudan

Mutluluk vermezmiş diyen vesvese

Ve kuşkudan


Leyla çöllerine Mecnun ol

Her kum tanesi gibi kul

Gittiğin olsun dosdoğru yol

Yokluk…


Hatırla her gün olabilir kıyamet

İhtimal sonrası sefalet

Hayırlı ameldir 

Şu dünyada aradığın gerçek ganimet…

Bilmezden gelme haydi

Fani dünyada görünen her şeyin emanettir, emanet!


Saffet Kuramaz

( Nasıl Sıradan Deriz Ki Herhangi Bir Güne başlıklı yazı safdeha tarafından 24.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu