Boğaza sarıldın iki elinle
Karanın hepsini çaldın dilinle
Hal ve hatırı götürdün yelinle
Nasılsın diyecek dil bırakmadın
Ağarmazdı saçım sevgin olunca
Her gün sıkıntıyla rengi solunca
Dibinden çekip bir tutam yolunca
Tarağı sürecek kıl bırakmadın
Kem sözle sevginin tadı kaçınca
Güvenin üstüne asit saçınca
Gönüle çok derin çukur açınca
Yanına varacak sol bırakmadın
Eli kucaklattın hayale dalıp
Uzatma diyerek haberler salıp
Budadın eline tahrayı alıp
Belinden saracak kol bırakmadın
Sağlam ağaç meşe dayanmaz söze
Kabuktan geçince dokunur öze
Vurunca ayazın ölmez mi göze
Baharda yeşeren dal bırakmadın
Vesvesen nehiri coşturup akar
Sevgin yüzme bilmez dönüp te bakar
Umutsuzluk iple kalası yakar
Arkandan gelecek sal bırakmadın
Can verdim zalimlik ettiğin aşka
Kurşun sıkmasaydın sözünle keşke
Kulağa döktüğüm betondan başka
Zulmünden kaçacak yol bırakmadın