Ülkemiz iki tane önemli fay hattı olan Kuzey Anadolu ve Doğu
Anadolu fay hatları üzerinde bulunmaktadır.
Ülkemizin yakın tarih deprem olgusunu inceler ve bilimsel olarak araştırmalara
bakarsak, bize ülkemizde olma olasılığı olan depremler hakkında bilgi verir.
İstanbul ve çevresi depremleri ve gidişatını irdeleyelim. Eski
tarihlerden beri İstanbul ve çevresinde meydana gelen depremler büyük yıkımlara
sebep olmuştur. Hatırlayacağınız üzere gölcük depreminde on binlerce
vatandaşımızı kaybettik. Maddi olarak ise çok ağır bir bedel ödedik.
İstanbul nüfusunun artmasına o kadar çok müsaade ettik ki
neredeyse bazı ülkelerin nüfusunu geçti. Sebebi ne diye sorarsak ekonomik
faaliyetimizin neredeyse çoğunluğunu buraya yığmamızdır. İş için memleketinden
kopan soluğu burada aldı. İstanbul’u yaşanmaz hale getirmeye hızla çabalıyoruz.
Bir deprem felaketinde bırakın çevresini İstanbul’u kurtarmaya gücümüz
yetmeyecek.
Şimdi yazımızın can alıcı noktasına gelelim. Kuzey Anadolu
fay hattı kaynaklı bir deprem İstanbul, İznik, Bursa vb ağır sanayimizin
bulunduğu ve birinci derece deprem bölgesinde olan kentlerimizi vuracak olursa
sonucunu düşünemiyorum. Bir ülkenin ağır sanayisinin neredeyse tamamının
birinci derece deprem bölgesine inşa edilmesi akıl alacak bir durum değildir.
Yani bir deprem sonucu tüm ağır sanayinizi fabrikalarınızı
üretiminizi kaybettiğinizi düşünün. Ertesi gün tüm gücünüzle üretip
yaralarınızı saracakken her şeyini kaybedip bir köşeye çöküp kara kara
düşündüğümüzü düşünün.
Ne Yapmalıyız?
Yenilenen deprem haritasına bakarsak Konya ve çevresi üçüncü
ve dördüncü derece deprem bölgesidir. Yeni yapılacak ağır sanayi
fabrikalarımızı burada inşa etmeye başlayarak bu işe başlamalıyız. Depremden
etkilenecek bölgeden Konya çevresine fabrikasını taşımak isteyenlere destek
vermeliyiz. İlk iş olarak ağır sanayimizi depremden kurtarmalıyız. Buna bağlı
olarak tersine bir göç harekâtını başlatmış olacağız.
Sonuç olarak önce sanayimizi birinci derece deprem bölgesinden
kurtaracağız. Buna bağlı olarak oralarda çalışan vatandaşlarımızı Anadolu’ya
döndüreceğiz. Bir planlamayla kalan İstanbul’u depreme dayanıklı ve tarihi
dokuya uygun düzenlersek, İstanbul’umuzu kurtaracağız.