…Kars’ın yiğit insanlarına muhabbetle…
Bir bayrak dalgalanır bizim Kars Kalesi’nde
Zamana meydan okur izim Kars Kalesi’nde
Kışın Sarıkamış’ta yiğitler harman olur
Şehidin gül nazarı dertlere derman olur
Serhat diyarıdır Kars, ne vefalı bir yârdır
Gönül bağının gülü, yürekte şahdamardır
Kars, Kafkasların gülü, asalet var soyunda
Yiğit bir asker gibi bekler serhat boyunda
Zaman bir su misali akar Aras Nehri’nde
Türkü söyler âşıklar, söyler serhat şehrinde
Tarihin gül sureti yansır kesme taşlara
Teselli perde olmaz gözden akan yaşlara
Dağların eteğinde duyulur kılıç sesi
Kars’ın yiğitlerinin yere değmez ensesi
Eser bir deli rüzgâr, dalından düşer yaprak
Bayrağın gölgesinde vatana döner toprak
Kars’a Türk mührü vurdu cedlerimin akını
Yüreklere dikmeli zaferlerin takını
Kars’ın çeşmelerinden âb-ı hayat içilir
Kafkasların kapısı sonsuzluğa açılır
Yunusça gönüllüdür insanı merttir Kars’ın
Gelinlik giyer dağlar, havası serttir Kars’ın
Çobanoğlu ses verir sazıyla hecelerde
Yıldızlarla söyleşir mehtaplı gecelerde
Kars’ı süzer tepeden başı dumanlı dağlar
Bir yetim talihine şekva eder de ağlar
Kavrulma sıla diye, çağırıyor Kars sizi
Âşıklar diyarı Kars, ülkemin gülen yüzü
Kars’ı tarif etmede aciz kalır sözlerim…
Kars’ın koynunda uyur, yine Kars’ı özlerim…
M. NİHAT MALKOÇ