Aşk kimine göre esarettir, kimine göre kulluk. Her ne olursa olsun güzeldir. Hayata olmazsa olmaz... Onsuz ne uykunun tadı vardır, ne kazancın, ne gezmenin ne de tozmanın... Sonsuzluk süslenir üzerine... Ancak ne kadar da kısa sürer Fanidir. Fani olmayan tek aşk, ilahidir. Eğer o aşkı tatmamışsa aşk, kalıcı aşkları yaşayamaz insan, aşkın gölgesinde gezinir durur da...
...
Arı gibi her çiçekte iz bırakır, dilinde huzur, görünüşünde nur…
Kısa süre sonra da sevenin de kara bulutlar, dövülen dizler, bela okumalar…
Ağıtlarında seller, sellerinin içinde sevdiğinden boğulanlar!
Kazanova, şeytan gibi aşka düşürür birdenbire, kimse de görmeden tek fire.
Günahın içinde yıkılmış kaleler, soldurur laleler, sümbüller…
İnsan neden düşünmez, aklını kaçırır ki, bu bulunmaz aşk elmasının bedeli büyüktür.
Kim el değdiyse, manyetik alanı çarpar, ne değerli bildiği varsa ondan çalar çırpar.
Bu sana neden verilmiştir, amacı nedir, sahiplenmek boşunadır, düşündürmez!
Kazanova, sevdiğini bulunmaz Hint kumaşı gibi giydirir, umutlar dağıtır, gelecek hayalleri… Bir gecenin karanlığına gömer heyecan ve mutluluğu! Dilindeki dünyalık sır gibidir, tılsımlı, mutluluk bu dediği perdenin ötesidir sandırır. Yokluğu var gibi gösterir de inandırır. Kim inanmaz ki masala… Yaşanılması zor olana! Kıymet sadece varlıkta mıdır, eline, diline dolanan, kalbinde bütünlenen, gözünü kamaştıran! Oysa ayna yalnızca o anı yansıtır, der misin sonra neden değiştin de öncekiler gibi görünmüyorum?
Kazanova aynadır işte böyle… Ayna hep aynı ayna, fakat biz değişiriz. Olmayana inanmak isteriz, sonu acı olsa da…Aşka bulanmış dünya ritüelinde, danslarıyla vakit geçiririz. Müzik biter, dans edilmez olur, insanlarda heves kalmaz. Bakmışsınız kazanova mezarınızı kazmakta, üstünüze toprak dökmekte… Git, çık hayatımdan artık… Git gerçeğe, Rabbine… İşte var olan aşk ondayken bana tutundun… Bağlandın. Şimdi gözünde bir karanlığım, o toprakta nemim… Yılanım, çıyanım! Sahte aşkla istersen eylen, eğlenebilirsen… Der. Çeker gider de! Hani bu travmadan kurtulsa da insan, yeni kazanovalara yine koşacak, ders almayacaktır. Kaç kere girecektir o çukura. Yine de öldüğünü anlamayacaktır. Ta ki, selası verildiğinde, imam helallik alana kadar! Kazanovaları cemaat olacak… Arkasından şer adına neler neler de konuşacak. Üstelikte helvasını yemek için yaşadığı eve gelecek…
Kazanovanın balı ne güzel değil mi? dünyanın parasını verip alıp, zevkle yiyoruz hala… Afiyet olsun.
Saffet Kuramaz