Ölümünün 27. yılında Adnan Kahveci’ye
rahmetle…
Köprübaşı
ufkundan doğan bir güneştin sen!...
Zifiri
gecelerde yıldızlara eştin sen!...
Dürüstlüğü,
sevgiyi şiar ettin kendine
Mâziden
kuvvet aldın, sırt çevirmedin düne
Köprübaşı’ndan
çıkıp ne köprüler kurdun sen!...
Gönül
adamı oldun, aşk(l)a mühür vurdun sen!...
Erdemli
siyaseti sen öğrettin bizlere
Onurunu
yükledin sarf ettiğin sözlere
Ey
hakikatin burcu, yalanı bilmedin sen!...
Haram
lokma yemedin, talanı bilmedin sen!...
Her
dem kulak kesildin vicdanının sesine
İzini
iz eyledin, sevginin adresine
Maliyede
gül açtı, senden soruldu para
Göçtüğün
günden beri iyileşmez bu yara
Manahoz
Deresi’nin akan gözyaşıydın sen!...
Dürüstlükte
şahika, bir Köprübaşı’ydın sen!...
Kara
haber duyuldu, kalbi kapladı hüzün
Dünyadan
göçtüğünde, aydan arıydı yüzün
Hakikat
güneşinden ışığını aldın sen!...
Rahmet
iklimlerine, sonsuzluğa daldın sen!...
Gök
kubbenin altında hoş bir seda bıraktın
Geride
kalanların yüreklerini yaktın
Sevgi
bahçelerinde, açmamış gonca güldün
Ömrünün
baharında, ne de vakitsiz öldün
Kovanda
ana arı, peteklerde baldın sen!...
Ölüm
sonsuz bir uyku, uykulara daldın sen!...
İsmin
söylendiğinde rahmetlerle anarız
Erken
göçen yolcunun hicranına yanarız
Emir
büyük yerdense aciz kullar neylesin?
Sonsuzluk
yolcusuna Allah rahmet eylesin
M. NİHAT MALKOÇ