Şehirler içinde emsalin yoktur

Canımızdan özge cansın Erzincan!...

Gurbettekilerin sıladan çoktur

Gönüller adını ansın Erzincan!...


Bir bağ-ı İrem'sin, cennet kokarsın

Gurbete düşeni ne çok yakarsın

Zamanın nehrinde hızlı akarsın

Yürek hasretinden yansın Erzincan!...


Bağrımı Munzur'a açasım gelir

Kemah sularından içesim gelir

Gurbetten sılaya göçesim gelir

Gönül sarayımsın, hansın Erzincan!...

 

Hilâlin beyazı, bayrakta alsın

Hayat ağacında meyveli dalsın

Çiçekte arısın, petekte balsın

Ekmeği hasrete bansın Erzincan!...


O güzelliğini yoktur bilmeyen

Başka yerde gülmez, sende gülmeyen

Ne kadar pişmandır sana gelmeyen

Kim nasıl sanırsa sansın Erzincan!...

 

İlkbahar gelince süslenirsin sen

Fırat'ın suyuyla beslenirsin sen

Bugünden yarına seslenirsin sen

Karanlığın ardı, tansın Erzincan!...

 

Çorbamızda tuzsun, aşımızsın sen

Kirpiklerden sızan yaşımızsın sen

Özgürlüğe uçan kuşumuzsun sen

Gönül soframızda nan'sın Erzincan!...

 

Ali Ekber gibi ozanların var

Mama Hatun'unda ezanların var

Şanlı tarihini yazanların var

Damarlarımızda kansın Erzincan!...

 

Üstünde bir tarih yatmakta senin

Yüreğin sevgiyle atmakta senin

Göğünde güneşler batmakta senin

İffetsin, onursun, şansın Erzincan!...

 

Ne depremler gördün, bahtın karadır

Gidenler dönmedi, bağrın yaradır

Yürekler yandırır, özlem çıradır

Hasretin ateşi sönsün Erzincan!...

 

Bir başka güzeldir dağların senin

Ne üzümler verir bağların senin

Hüzne boyanmıştır çağların senin

Canların sılaya dönsün Erzincan!...

 

Terzi Babaların diyarısın sen

Altının yirmi dört ayarısın sen

Soylu duyguların miyarısın sen

Aydınlığa giden yönsün Erzincan!...

 

Başbağlar deyince kanar yürekler

Mazlumu yâd eder, anar yürekler

Ekmeği acıya banar yürekler

Öncüsün kervanda, önsün Erzincan!...

 

Şimdi dumanlıdır dağın başları

Yağmur misalidir gözün yaşları

Göğünde dolaşan göçmen kuşları...

Gönül pervazıma konsun Erzincan!...

 

Tarif etmek müşkül, cennetimizsin

Gurbetin nârında cinnetimizsin

Vefa çiçeğisin, minnetimizsin

Varılacak durak, sonsun Erzincan!...

 

Gurbet ele düşmüş yâr'in var senin

Kaç kez yıkılmışsın, hâr'ın var senin

Ergan Dağları'nda kar'ın var senin

Dağların urbası, don'sun Erzincan!...

 

Altıntepe'mizde durmuştur zaman

Saati sonsuza kurmuştur zaman

Yarını bugünden sormuştur zaman

Sükûtun dilisin, ünsün Erzincan!...

 

Fatih tarih yazdı Otlukbeli'nde

Düşmana yürüdü bayrak elinde

Nice çağlar aştı, Kur'an dilinde

Şanlı bir mâzisin, dünsün Erzincan!...

 

Kaplıcaların var, şifa dağıtır

İnsanın güleçtir, sefa dağıtır

Bu şehir unutmaz, vefa dağıtır

Ufuklardan doğan günsün Erzincan!...

 

 

                                               M. NİHAT MALKOÇ

 

( Erzincan Güzellemesi başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 2.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu