Düşünmüşlerdi ama düşüncelerinden çalacak hiç bir şeyleri yoktu
Soluklarının için de hapsolmuş gibiydiler
Biri erkek,biri kadın el ele denizin kıyısında yalın ayak
Tek bir vücut gibi bir birlerine sokulmuş olarak
Hafiften bir rüzgar saçlarını okşarken gizliden...
.
Güneşin altında mor ötesi bir rahatsızlık vardı sanki
Kıyıda ki taşlarla birlikte kumların yansıyan parlak şekillerinde
Ve bir bulutun yarı aydınlık gölgesinde öylece
Kahreden bir karara doğru sessizce yürüdüler...
.
"Alevi olmak günah mı" dedi adam kızın kulağına adeta haykırarak
kız siyah saçları boynunu sararken tek damla yaşını usulca sildi
Sigarasının külü rüzgar da ateş böcekleri gibi savruldu
Tek bir bulutun yarı aydınlık gölgesinde öylece
Her ikisi de denize doğru bakarken sessizce...
.
Olasılığın merhameti yoktu bu yüzden
Şimdi dalgalara sarılarak başlayacaktı yaşamları
Hayata yeni bir ışıkla bakmanın zamanı gelmişti artık
Yola çıkmadan sanki geri bir dönüş gibiydi bu
Öfke ışığın ölümüydü bunu iyi biliyorlardı
Bu yüzdendir ki hiç öfkelenmeden...
.
Kaderine kilitlenmiş günahların var edildiği
Yoktan sebeplerle temizliği kirlenmiş arzuların sırları içinde
Adeta kendiliğine kavuşmak için büyüyen çocuklar gibiydiler...
.
Vedat DÜNDAR 105