Ah
kızım hayran kaldım ben bir evin kızına,
Bakmaya
doyamadım aynaların tozuna;
Dedim
kuzum yarın sen, bir de koca istersin!
Kocan
bakmaz ki sana, kime yüzün göstersin.
Bak
kızım eşin sana, sormaz kimya, fiziği;
Diyecek
ki karnım aç, nerde mutfak azığı?
Önüne
dengeyi mi getireceksin söyle?
Düşersin
dengesize, işin olmaz dengeyle.
Matematikten
de zor, emin ol ki evlilik..
İşe
yaramaz orda çenebazlık, sivrilik.
Eloğlu
bir çarpar ki, daha toplayamazsın,
Ne
zaman ne yapacak, hiç hesaplayamazsın.
Üremen
fayda etmez, bakmaz gözün yaşına!
Bir
zamanlar eriyip, bittiği göz, kaşına..
Biyolojin kurtarmaz, virüs gibi bulaşma;
Akşam
eve gelince dırdır edip uğraşma.
Al
sana coğrafya der, düşmez kalbine cemre..
Kendini
şu Süveyş’in ortasında bulursun,
Aklın
başına devşir, sonra pişman olursun.
Senin
kültürün varken, gider cahile bakar..
Türkçen
de fayda etmez, boşuna dil dökersin,
Erkek
milletidir bu, çileyi sen çekersin.
Tarihimiz
kadına ayrı bir değer vermiş,
Kendini
bilmeyen er, kadını farklı yermiş!
Sen
seni bilsen yeter, gerisini sen boş ver;
Söz
gümüş, sükût altın, her eş bir altın ister.
Ara
sıra alttan al, edebiyat parçala..
Güzel
bir çift söz söyle, yüreğini kamçıla..
Şiirden
hoşlanmazsa, sen de hikaye anlat..
Faziletli
hanım ol, böyle sözünü dinlet.
Gez,
eğlen, oku ama; dikkat et sınırına..
Her
sözde bir “ok” ile, dokunma sinirine..
Türkçeden
anlamayan, İngilizce ne yapsın?
Öğren
ama abartma, seni havada kapsın.
Diyorsa
ki namaz kıl, sözünü dinle kuzum!
Din
dersinde fayda var, özen sen ilme kuzum!
İnsan
nasıl yaşarsa, öyle de ölür imiş!
Ömür
dediğin ne ki, vakit tez gelir imiş.
Havva
KAYA
18.01.2012
21.31/BAĞCILAR