Akşamların ruhunu sağıyordu yıldızlar

Işıklar gözbebeklerimi yakıyordu

Ölüme çeyrek kalmışken

İki secde arasında nefesleniyorum aşkı

Gözlerimden rotasız kervanlar geçerken…

 

Yosunların yeşilinde  

Şahlanan denizlerin mavisinde

Toprağın kahvesine

Ak güvercin olup çırpınıyor dudaklarım

Kıpırtısı felaket muştularken

Dağlar homurdanıyor halime

Öyle bir susmuşum ki

Duymuyorum…

 

Bir derin nefes bırakıyorum mumyalanmış hislerime

Yetim çocuklar tarıyor saçlarımı

Merhametimi kurban ediyorum gözlerine

Ve tükenmez bir tövbeyle süsleniyorum

Kilitli kapıların anahtarıdır ellerin

Yeniden say yapıyorum yitmişliğime…

 

Gözlerine yıldızlar çarptığında anlıyor insan

Acının geçtiği caddelerde boy verirken sevda

Nefes almak kadar mübtelasın hayata  

Sevmek kadar yasaklısın karanlığa

Hayat ayakların üzerinde durmak nasıl olsa…

 

Alfabeyi gözlerinden okurdum senin

Yokluğun hasretimin zebanisi

Sen denizlerin dalgalarında gülümserken denize

Bir dilim ekmek dilenir gibi

Kimsesiz ormanlarla ağladım her yağmurda…

 

Ah kaldırımların yanık izleri

Berrak sulara yazın unutulmuş  ismimi

Ezberler bozulsun ağlayan sözlerinizde

Kafdağının yalnızlığıyla

Ölü bir denizin yakınlarında

Sevdanın gözlerine gömün beni…

 

Âdem Efiloğlu

( Nefes Almak Kadar Müptelasın Hayata başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 15.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu