🌹 AŞK 🌹

"Aşk" nedense hep, erkek ve dişi arasında yaşanabilecek bir duygu/haz/kavram/oluş/doğuş olarak düşünülmüş ve belleğimizde bu kodlamalarla yer almıştır. Öylesine görecelidir ki aşk, daha geniş açılardan ele alınmalıdır..Aksi hal, Aşk'a Hakk'sızlık olur..

Alabildiğine yeşil otların arasında açmış olan bir papatyayı gözlemlediğimizde genellikle papatyanın renklerini, yapraklarının şeklini ve dizilişini görürüz. Hatta onu Güneş'e bile benzetebiliriz..Kokusunu  hissederiz..Görme ve dokunma duyularımızın yanısıra, koklama duyumuz da aktive olur. Nihayetinde, aşkın kimyasının ve kimyasal tepkimesi olduğunun kanıtıdır diyebiliriz..Papatyanın üzerinde, bir uğur böceği olduğunu varsayalım. Rengârenk kanatlarının üzerinde gördüğümüz siyah dairesel noktalar, yaratımın ne ölçüde kusursuz, simetrik ve muhteşem olduğunu gösterir..İşte o an; nesnellikle beraber niteliğe/niceliğe/yaratıma/yaratım sanatına da aşık oluruz..

Her ne kadar "Aşk'ın gözü kördür" denilse de, farkındalığı yüksek bilinçlerin Aşk'ı her an daha yoğun tattığı, hissettiği gerçektir..Bu örneklemede AŞK, derin bir tefekkür ve şahitlikle alınan hazdan açığa çıkan Aşk'tır; sürekli ve doyumsuzdur..

Her şeyin enerji olduğu evrende, Aşk kaçınılmazdır..Aşk'tan kaçılamaz..Bing-Bang; Aşk'ın içten, içine sığamaması, BİR'DEN'BİR'E patlamasıdır..Zerrelerinin tüm Kainat'a saçılması yine Aşk'tandır..Bilinmeyeni bilinir kılan Aşk'ın kendini yaratımıdır..Her şey O'dur..Aşk Tek ve Bir'e dir, ikiliğe yer yoktur Aşk'ta..Pozitifin ve negatifin birleşimidir Aşk..İkiliğin tekliğe dönüşü, zahirde/somutta görünene olduğu gibi, soyutta/batınide (hakikatte) de Aşk, kendinden kendinedir..Uzaklarda, dışarda aranılanın tam aksi, insanın gayb olan kendini bulması ve kendi Zât'ının ulviyetini anlamasıdır..

Öz'den akan sinyallerin, dalga dalga titreşerek, alıcısı ile buluşmasıdır Aşk..

İnsani fıtratlarda ruhsal olarak yoğundur, hayvani fıtratlarda ise cismi, maddesel, beslenmeden ve tüketilerek yaşanır/yaşandığı zannedilir..Zannedilen aşk, Aşk değildir..Çünkü gerçek Aşk ten'e değil, Ten'deki Ben'den içerû Ben'edir..Sonsuz, sınırsız ve gerçektir..Aşk'ı geçen şuur artık ne Aşıktır, ne de Maşuk..Sadece Basîret g'özüyle kendi rüyasına tanıktır (müşâhit)..Müşâhit şâhitliğinde, farkın farkınca rüyasına müdahale eder, yön verir ve güzelleştirir..Susadığı Aşk'a doymaz, susadıkça susar, susar, susar..

(LÂ-yokluk) Lâkin, Aşk'ı geçen şuur; zahirdeki varlığın/varlığının, zıttı ile kâim olduğunu ve mutlak gerçekliğin/gerçekliğinin, yokluğu olduğu bilincindedir..

Bu öyle bir duygu ki; AŞK'tan da öte..💫

Semra Koca

( Aşk başlıklı yazı Semra Koca tarafından 16.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu