SEV, GÜVEN, BAŞARSIN
Çocuklarımız, en değerli hazinelerimiz..Bizlere anne babalığı tattıran, muhteşem varlıklarımız..Varımızı yoğumuzu, uğurlarına feda ettiğimiz, çoğu zaman her şeyin önüne geçirdiğimiz zenginliklerimiz..Çocuklarımızı yetiştirirken, onların birey olmalarına, sağlıklı kişilik oluşturmalarına katkı sağlıyor muyuz, yoksa farkında olmadan zarar mı veriyoruz? Olmamız gerektiği gibi anne-babalar mıyız? Ya da olabilecek miyiz?
Sevgili anneler, babalar ve anne baba adayları. Sizler bu satırları okurken, kendinize bu soruları sorduğunuzu görür gibiyim.
Çocuk yetiştirmek çok ciddi bir sanattır. Emek, sevgi, sabır, özveri ister. Onlara, yaş ve dönemleri aralığına göre ne denli bilinçli yaklaşabiliyoruz?
Çocuk sahibi sözcüğünü, literatürümüzden kaldırabilir miyiz? Bizler sahipleri miyiz, yoksa çocuklarımızın hayat yolculuklarında onlara iyi birer rehber miyiz?
Çocuklarımızı dünyaya getirmeden önce, en hazır olduğumuz ve en uygun zamanın tercih edilmesi gerekliliğinin altını çizmemiz gerekiyor. Anne-baba olmayı planlarken, kendilerinin istenilen çocuk olduklarını hissetmeleri, duygusal gelişimleri bakımından çok önemlidir.
Anne-baba tutumlarını kısaca şöyle sıralayabiliriz.
1) Aşırı esnek ve hoşgörülü anne-baba tutumları
2) Aşırı disiplinli, kısıtlayıcı ve baskıcı anne-baba tutumları
3) Güven verici ve destekleyici anne-baba tutumları
Bu üç grup anne-baba tutumlarını biraz daha
detaylı gözden geçirelim.
1- Aşırı esnek ve hoşgörülü anne-babaların çocukları genelde sorumsuz, suistimalci, kural tanımaz, şımarık ve başına buyruk kişilik eğilimindedirler. Anne ve babalar tutumlarında, çocuklarını hiçbir zaman ikilemde, belirsizlikte bırakmamalı, aldıkları doğru ve ortak kararı yansıtmalıdırlar.
2- Aşırı disiplinli, baskıcı ve kısıtlayıcı anne-baba tutumu başta, çocukların özgüven oluşturmalarına vurulabilecek en büyük darbedir. Çocuğa yaklaşımda anlatmaktan ziyade, anlamaya çalışılmalı, kendilerini rahatlıkla ifade etmeleri sağlanmalıdır.
3- Güven verici ve destekleyici anne-baba tutumlarında tek cümle ile "mucizelere hazır olunmalıdır" diyebiliriz. Çocuklara verilen sözleri ihmal etmeden, yerine getiren ebeveynlerin çocukları güvenilir ve fikirleri önemsenir bireyler olma yolunda ilerlerler.
Gelişmiş ülkelerin refah seviyelerine nasıl ulaştığına baktığımızda, başarılı insanların çocukluk dönemlerinden itibaren, yetenekleri doğrultusunda eğitim aldıkları oluşumları görüyoruz. Eğitimci olarak isterim ki, eğitim sistemimizde de acilen gerekli düzenlemeler sağlanırsa, daha sağlıklı, başarılı nesiller yetiştirebilir, sosyo-ekonomik açıdan katma değer sağlayabiliriz.
Çocuklarımıza iyi rol model olarak, sevginin değerini aşılayalım. Onlar programlanmış robot değiller, insanca yaşamalılar.
Bizler ve çocuklarımız farklıyız. Onların ne istediği, ilgi alanları, bizim ne istediğimizden çok daha önemli..
Öncü isteklerinin ön planda oldukları dönemlerinde, daha dikkatli olmalıyız. Her şeyin aşırısı zarar. Sevginin ve ilginin dozunu aşmamalıyız.
Başlıca unsur güven olduğuna göre, güvendiklerinde ve değerli olduklarını, sevildiklerini hissettiklerinde başarılı olamamaları mümkün mü?
İnanın değil..
Güven verici ve destekleyici
tüm anne ve babalara sevgilerimle..
Semra Koca