Şu şehrin
Şu bizim mahallenin bütün sokaklarında
Nice kavgalara girip çıktım da;
Hiçbir küfür…/ Hiçbir yumruk
Teke tek…/ ve teke karşı onlarca kalabalık
Karakolda polis copu…/ Jandarma da dipçik
Arkadan çekip vuran kahpelik
Hiçbir hain pusu
Ne kesici, ne delici
Ne de ateşli hiçbir silah deviremedi de beni
yere
Sen sevgilim… Bir tek sen
Bir gidişinle -dibine dinamit döşeli bir dağ gibi-
Yerle yeksan edip devirdin beni yere…
Gidişin; zarif bir kurşuna benziyordu;
Bütün
kalbimle önüne atladığım…
Gidişinden vurgun yedim
-En
ağır, en yakın, en derin yerimden hem de-
Büyük ihtimal -ve acilen müdahale edilmezse şayet-
İçime kanayan yokluğun
Ve gözlerinin kaybından öleceğim sevgilim…
Bilincim henüz açık -gidişini duyar gibiyim inceden-
Nabzım varla yok arasında –atıp atmamakta isteksiz-
Kalbim ha durdu ha duracak -aşka konulan son nokta gibi-
Kanayıp gidiyorum sana; ölümcül bir aşkla…
Vay be!
Kalkamıyorum; sana düştüğüm yerden…
Nisan 2020