Git git bitmeyen gelincik tarlasısın;
Rengine, dalına,
yaprağına içimin ısındığı…
Seviyor-seviyorum/
seviyor-seviyorum/ seviyor-seviyorum…
Yol yol bitmeyen bir papatya yaprağısın…
Bir gülsün;
Her buluşmada sevgiliye sunulan;
Pembe, sarı, kırmızı, beyaz… Renklerin anlamını bi güzel tartıştığımız
Ve daha adını ve daha kokusunu bilmediğim bir sürü-bir
sürü çiçek;
Tenimize çöken leylak ve nergis kokusu
Sümbülün moru
Saksıda camgüzeli
Balkonda sardunyalar.../ yaseminler…/ açelyalar…
Ve yıllar…/ ve
yıllar sonra
Dudaklarımda -çiçekler
gibi- açan gülüşümsün…
Elden ele…/ tenden tene…/ gözden göze bulaşan aşk
İçimde çocuklar kadar mutlu bir sevinç
İçimde dünyaya boş veren -vurdumduymaz- bir iç huzur
Gökte bulut
Bulutta damlasını yüzüme boca eden yağmur
Işığını gözlerime sarkıtan ay
Dünyayı seyre dalan bir sürü-bir sürü yıldız
Göğün yüzünde uzun uzadıya bir tebessüm
Göğün yüzünde insanı aşka kışkırtan derin bir boşluk;
Kollarımı açıp açıp
sana kanatlandığım
Göğün yüzünde bir mavilik, bir mavilik; rengini denizlere bulaştıran…
Dal dal, yaprak yaprak, yeşil yeşil bir çınarsın; yüreğime derin derin kökler salan
Bir aşkın
kalbini ve bir adam ve bir kadının baş harflerini gövdesine kazıtan…
Gölgesinde göz göze tutuşan en kalbi izler
Ve dalında ve yaprağında ve gövdesinde aşka dair
bilgelikler taşıyan…
Daha bir sürü…/ bir sürü güzel şeysin
-Yaşayıp yaşayıp
biriktirdiğim-
Ve henüz akıl edip de/ dile döküp de sana
söyleyemediğim…
Ağustos 2019-Mayıs 2020