Dün bir
sırra eriştim, yüreğim deli atar,
Dakikayla karıştım,
içinde akrep yatar,
Düşlerimle vuruştum, zamana hile katar,
Dağılmadan tutmuşum, münker nekir gelmeden.
Düşenlere yetmişim, henüz daha ölmeden.
Derinlerimde
gizli, en
koyu karanlıklar,
Dilim aşk ile
sözlü, takılı
gerdanlıklar,
Derim ki seyran tezli, bizdeki samanlıklar,
Derslerimi atmışım, diplomamı almadan.
Dünü düne katmışım, henüz daha ölmeden.
Dursun kalabalıklar, son versinler savaşa,
Devletler sopalıklar, elini koymaz taşa,
Davada zorbalıklar, kulu
sokar telaşa,
Dem
tutmadan n’etmişim, hududumu bilmeden.
Dediğimi yutmuşum, henüz daha ölmeden.
Dereler çağlar işte, içimi
yakar sesi,
Dumanlar ağlar işte, rüzgarla bir nefesi,
Derdimi dağlar
işte, ruhumdadır adresi,
Düşün neler
etmişim, hamlığımla olmadan.
Düşüncemle yatmışım, henüz daha ölmeden.
Dil söyler
her dem onu, adın iki kelime,
Duada andım
bunu, avucuma elime,
Dünyanın
gelse sonu,
çare olmaz halime,
Derim davar
gütmüşüm, Adem ile gülmeden,
Dostlar
fena batmışım, henüz daha ölmeden.
Adem Efiloğlu
Not: Zemahşeri diyorlar adına. Her ne kadar kalıplara sokmayı istemesem de...